Altun: Toplumu kültürsüzleştirmek, o toplumu imha etmekle aynı anlama gelir

İstanbul, 8 Kasım (Hibya) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “21. Yüzyılda Türkiye’nin Kültür Seferberliği” kitabının tanıtımı ve “Kaçış Yok” sergisinin açılış programında konuştu.

Altun: Toplumu kültürsüzleştirmek, o toplumu imha etmekle aynı anlama gelir
Yayınlama: 08.11.2024
1
A+
A-

Altun’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Küresel bağlam içerisinde karşı karşıya kaldığımız kültürel kuşatma girişimlerine karşı biz Türkiye olarak bir kültürel seferberlik başlatmamız gerektiğine inanıyoruz. Çalışmalarımızı da bu yönde sürdürüyoruz.

Biz milletimizin, ülkemizin, Türkiye’mizin özellikle kültür alanında çetin bir cengin, zorlu bir savaşın içerisinde olduğunu ve bu cenkte, savaşta bir seferberliğe ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda ‘Kaçış Yok’ sergimiz, bu sergiye kaynaklık eden girişimlerimiz, bu mücadelenin güncel örneklerinden biridir.

Öyle inanıyorum ki bu sergi, kültür varlıklarımıza yönelik tahribat ve kaçakçılığın önlenmesine katkı sağlamakla kalmayacak, kaçak kazıların neden olduğu zararlara yönelik de yine toplumsal farkındalığın artmasına da neden olacak. Gerçekten Kültür ve Turizm Bakanlığımız, yasa dışı yollarla yurt dışına götürülen çok sayıda tarihi eseri, ait oldukları topraklara yani buraya geri getirmek için çok büyük bir çaba sarf ediyor.

2002 yılından itibaren 12 bini aşkın eserin Türkiye’ye iadesi sağlandı. Bu iadelerin 8 bine yakını yani üçte ikisi son 6 yılda gerçekleşti.

Bizim gibi toplumlar, yıllarca batılılaşma adı altında kültürsüzleştirme tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Aslında bu girişimler, toplumun imhası girişimleridir. Toplumu kültürsüzleştirmek, o toplumu imha etmekle aynı anlama gelir.

Kültürsüzleştirme hamlelerine karşı verilen mücadele, şerefli bir mücadeledir. Onurlu, haysiyetli bir mücadeledir. Kültürümüz adına millet olarak birlik, beraberlik içerisinde verdiğimiz, vereceğimiz mücadele istikbalimiz ve istiklalimiz için verdiğimiz bir mücadeledir. Bu mücadele, istikbalimizin ve istiklalimizin teminatıdır.

Bir diğer yandan bu kültürel hegemonya sistemi; etnosantrizmin, ırkçılığın, ayrımcılığın, yabancı düşmanlığının dünyanın farklı yerlerinde yeniden üretilmesine katkıda bulunuyor.

Bu toplum, bu millet, esas itibarıyla modern dönemde batı dışı bütün toplumlar, bu tepeden inmeci dayatma girişimlerinden, suni kültürel modernleşme projelerinden gerçekten çok çekti. Bir benzerine daha ihtiyacımız yok.”


SANAYİ HABER AJANSI

SAVUNMA GAZETESİ

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.