Kahramanmaraş, 30 Kasım (Hibya) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kahramanmaraş 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Maraş’ın kahramanlığı sadece adında değil, sadece dilinde değil, sadece cesaretinde değil; kanındadır, canındadır, gönlündedir, DNA’larındadır. Maraş’ın kahramanlığı, acılara ve felaketlere karşı onurlu duruşundadır. Maraş’ın kahramanlığı, çığırtkanlığı yapmadan, tabiatına yakışır şekilde felaketlerin ve acıların üstesinden gelme kabiliyetindedir.
Acıların paylaştıkça azalacağı, sevinçlerin paylaştıkça çoğalacağı inancıyla yüreklerimizi birleştiriyor, kalplerimizi birbirine kenetliyoruz. Rabbim; ülkemizi, milletimizi, şehirlerimizi her türlü afetten, felaketten, husumetten muhafaza buyursun.
Büyük acılar, aynı zamanda yol açtığı büyük sonuçlarla milletlerin kader çizgilerindeki kritik yol ayrımlarını ifade eder.
Bildiğimiz, sevdiğimiz, mamur ve bayındır Maraş’ı adeta küllerinden yeniden doğarcasına beraberce yeniden inşa ediyoruz. Kongremize gelmeden önce deprem konutlarımızın kura çekiliş törenini gerçekleştirdik. 155 bininci konutumuzun kurasını çekerek anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. Bu konutların, 3 bin 499’u Kahramanmaraş’taydı. Hem konutlarımızın hem de spor tesisimizin şimdiden sizlere hayırlı olmasını diliyorum.
Tekebbürden, kibirden, böbürlenmekten daima Allah’a savunduk. Hiç mütevazı olmayacağımız bir husus varsa o da ülkenin tüm hayati meseleleri gibi deprem yaralarını saracak inanca, iradeye, birikime ve dirayete bizim sahip olduğumuzdur.
Depremin üzerinden henüz 21 ay gibi kısa sayılabilecek bir süre geçmesine rağmen şehirlerimizin çoğunun yeni silüetleri şekillenmeye başladı. Yeni binalarımız, konutlarımız, köy evlerimiz, yollarımız, meydanlarımız birer birer yükseliyor.
Hatırlarsanız birileri milletimizi umutsuzluk bataklığına itmek için kalplerindeki öfkeyi depremzedelerimize hakaretle dışa vurmuşlardı. Aynı çevreler, sadece bununla kalmamış, yaraları daha da kanatmak için şehirlerimizin imarının mümkün olmadığı yalanını körüklemişlerdi. Bu şeamet tellallarının başında da eski CHP genel başkanı vardı.
Peki sonra ne oldu? Bize enkazın altında kalacak diyen zatın bizatihi kendisi önce seçim sandığının sonra da kurultay sandığının altında kalarak ‘bay bay’ oldu. Şimdi ne yüzüne bakan, ne kapısını çalan var. Ne de mikrofon uzatan var. Prim kazanmak, gündeme gelmek için sürekli şu anda bize sataşıyor. Ama artık bize sataşması da kendisine hiçbir fayda sağlamıyor.
Eski genel başkanın kötü mirasını maalesef yeni genel başkan da aynı şekilde devam ettiriyor. Yapıcı muhalefet diye bir kavram lügatlarında yok. Ya yapılan işe takoz oluyorlar, ya da milletin umutlarını kırmak için akla ziyan yollar deniyorlar.
Konuttan hastaneye, okuldan parka kadar gözlerinin önünde yükselen yeni yerleşimleri inkar eden bir zihniyetle karşı karşıyayız.
Ortada parmakla gösterebilecekleri hiçbir eserleri yok. Ama iş, çamur atmaya, milletin moralini bozmaya gelince maşallah hep en ön saftalar.
Gözü olup görmeyene, hakkı bilip konuşmayana verilecek en güzel cevap, evlerine yerleşen vatandaşlarımızın bize ettikleri hayır dualardır. Maraş’ı tekrar ayağa kaldırmak için gecesini gündüzüne katan kamu kurumlarımıza, sivil toplum örgütlerimize, işçilerimize, firmalarımıza, bu şehre gönül veren herkese teşekkür ediyorum.
Aynı şekilde bu zorlu süreçte fedakarca çalışan, yaraları kapatmak, gönülleri tamir etmek, kalpleri ferahlatmak için koşturan teşkilatımızın her bir mensubuna da şükranlarımı sunuyorum.
Millet, sandık yoluyla mesajlarını çok net biçimde bizlere iletmiştir. Biz de sandıktan çıkan mesajları öpüp, başımızın üstüne koyduk. Eksiklerimizi tamamlayacak, hatalarımızı düzeltecek, vizyonumuzu güçlendirecek çalışmaların hazırlıklarını yapıyoruz.
Cumhuriyet tarihinde kaderi, icraatı, kadroları milletle bu kadar iç içe geçmiş bir başka parti göremezsiniz. Rahmetli Menderes ve rahmetli Özal’ın açtığı yolu, zirveye ulaştırmak AK Parti’ye nasip olmuştur.
Biz, değişimin hayatın her alanı gibi siyasetin de tabi parçası olduğuna inanan bir siyasi hareketiz. İşte bunun için diyoruz ki: Partimizde kadrolar değişir, aşkımız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, millete hizmet sevdamız değişmez.
Partimizde kadrolar değişir; devletimize, vatanımıza, bayrağımıza olan bağlılığımız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, Türkiye’yi birlikte içinde, dirlik içinde tarihinde hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde geleceğe taşıma hedefimiz değişmez.
Partimizde kadrolar değişir, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme azim ve irademiz asla değişmez. Bunun için kongrelerimizi tıpkı her baharda tekrar canlanan tabiat gibi bir yenilenme, yeni başlangıçlara kapı açma fırsatları olarak görüyoruz.
Azmimizin bilenmesi, aşkımızın filizlenmesi, sevdamızın gürleşmesi, umutlarımızın tazelenmesi yolunda atacağımız her adım, milletimize olan minnettarlığımızın bir ifadesidir.
Hep söylediğimiz gibi, biz bu millete efendilik taslamaya gelmedik, biz bu millete hizmetkarlık yapmaya talibiz.
Rabbim ömür verdikçe millete hizmet yolundan ayrılmayacağız. Her kim bu millete tepeden bakıyorsa; inancıyla, örtüsüyle, adetiyle, kıyafetiyle, konuşmasıyla insanlarımızı küçümsüyorsa bizden değildir.
Her kim, bu milleti kökeni üzerinden, hayat tarzı üzerinden bölüyorsa insanlarımızı kutuplaştırıyorsa aynı şekilde bizden değildir.
Bizim hayatımız, köksüz taklitçilerle, devleti ve milleti kene gibi sömüren asalaklarla mücadeleyle geçti. Bizim hayatımız, kendini milletten ve milli iradeden üstün gören kibir kulelerini yere sermekle geçti. Son nefesimize kadar da bu duruşumuzu bozmayacağız.
Siyaset, bir gönüllere girme seferberliğidir. Siyasette başarının yolu, insan kaybetmekten değil, insan kazanmaktan geçer. Ayrışarak değil, birleşerek büyüyeceğiz. Öteleyerek değil, saflarımıza katarak güçleneceğiz. Kaybedecek tek bir insanımız, tek bir vatandaşımız, tek bir arkadaşımız yoktur. Hedefimiz, 85 milyon vatandaşımızın hepsinin gönlüne girmek olduğuna göre işe önce yakın çevremizden, kendi kadrolarımızdan başlayacağız.
12 Ekim’de başladığımız ilçe kongrelerimizi hemen hemen tamamladık. 8. Olağan İl Kongrelerimize Kahramanmaraş’ta bismillah dedik. Kongrelerimizi işte bu seferberliğin, işte bu hayırda yarışın işaret fişekleri haline getirmemiz gerekiyor.
AK Parti’yi yüzde 50 bandının üstünde tutacak yeni bir siyaset anlayışını, yeni bir vizyonu, yeni bir siyasi programı, yeni bir heyecanı ancak bu şekilde tesis edebiliriz. Velhasıl hem inşa hem ihya yöntemiyle AK Parti’yi tıpkı son 22 yılda olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de umudun ve icraatın partisi haline dönüştüreceğiz. İnşallah bunu da hep beraber başaracağız.
Kuzeyi ve güneyiyle bölgemizde yanan ateşi, ülkemize sıçratmak için her yolun denendiğini de biliyorsunuz. Bakınız Türkiye, geçmişte soğuk savaş politikalarının bir uzantısı olarak küresel güç rekabetinin laboratuvarı olarak görüldü. Ülkemiz üzerinde farklı zamanlarda çok sayıda toplumsal ve siyasal mühendislik projesi denendi.
Aynı mahallede yaşayan, aynı sokağı paylaşan, aynı bayrağın gölgesinde huzur bulan insanlarımızın arasına nefret tohumları saçtılar. Kardeşi kardeşe kırdırmak için nice kirli senaryoları devreye aldılar. Ne yazık ki bu alçak provaların yapıldığı yerlerden biri de Maraş’tı. AK Parti’nin en büyük başarılarından biri uzunca bir süre ülkemizin iç cephesini sarsan işte bu sinsi senaryoyu yırtıp atmasıdır.
Kardeşlik siyasetimizde 85 milyonun tamamını biz kucakladık. Mezhep, meşrep, köken farklılıklarımızı ayrışma unsuru değil, milletimizin zenginlik kaynağı olarak telakki ettik. Artık herkes biliyor ki Türkiye, birilerinin deneme tahtası, gerginlik hattı, istikrarsızlık üretme alanı değildir. Türkiye, artık hadi çocuklar günü geldi deyince harekete geçirilen kuklalarla darbe yapılacak, siyaseti, ekonomisi, sosyal düzeni dizayn edilecek, istikameti belirlenecek bir ülke değildir.
Türkiye, artık terör ve şiddet sopasıyla kolayca hizaya sokulacak bir ülke de değildir. Şunu büyük bir gururla ifade etmek isterim. Geldiğimiz seviye itibarıyla milletimizin arasındaki ünsiyeti, kardeşliği ve muhabbeti bozmaya inşallah kimsenin gücü yetmeyecektir.
Terörün olmadığı bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda kardeşliğin yüzyılı olacak. Türkiye Yüzyılı, huzurun, güvenliğin, özgürlüğün de yüzyılı olacak.
Cumhur İttifakı olarak terör sorununu kaynağında çözme irademiz, hiç olmadığı kadar güçlüdür. Bu hedefe ulaşmak için cesur, kararlı, yeni ve çok iyi planlanmış adımlar atmaktan çekinmeyeceğiz.
Bize her zaman şunu söylüyoruz: Söz konusu Türkiye’nin ve milletimizin ali menfaatleriyse biz meseleye dar bir pencereden bakamayız. Evlatlarımıza içerde ve dışarda terör tehdidinin tamamen sıfırlandığı bir ülke teslim etmekte kararlıyız.
Son 40 yıldır olduğu gibi Türkiye’nin gelecek vizyonlarına ayak bağı olan terör prangasını parçalayıp atmak istiyoruz. Gerek bölgemizdeki kritik gelişmeler, gerek küresel sistemde başlayan sarsıntılar gerekse iç siyasetimiz, bunun için oldukça elverişlidir.
Umutlarımızı kıran sorunlar ve sorumsuzluklar yok mu? Elbette var. Ama hiçbir şey Türk milletinin ebedi kardeşliğinden büyük değildir. İnşallah 85 milyon gönül gönüle vererek hedeflerimize ulaşacağız.
Kongremiz, Maraş’ımız için, partimiz için, milletimiz için, Türkiye için hayırlı uğurlu olsun. Mevla yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ