DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, ekonomik krizle birlikte akademik personelin maaşında yaşanan değer kaybını, özlük hakları ve akademik destek ihtiyacını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı.
Akademik personel maaşının asgari ücret, yoksulluk sınırı, dolar paritesi ve emsal maaşlara göre yüzde 25-40 oranında eridiğine dikkat çeken Ekmen, ”Akademisyenlerin maaş artışı, akademik yıl açılışında ek ücret desteği, uluslararası kongrelere katılım için maddi destek, sınırlı süreli de olsa yeşil pasaport verilmesi, ek ders ücretlerinin ve ek göstergenin artırılması talepleri var” dedi.
Ücretlerin alım gücündeki düşüşle, Akademisyenlerin, bilimsel çalışma yapmak bir yana temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlandıklarını söyleyen Ekmen, 2014 yılında ücretlere yapılan zamla ekonomik şartların kısmen iyileştirildiğini hatırlatarak, iktidarın uzunca bir süredir akademik personeli görmezden geldiğini belirtti. Ekmen, “Süreç içerisinde değişik meslek gruplarına yapılan zamlar nedeniyle akademik personel, maaşlarına denk kabul edilebilecek meslek gruplarından da geriye düşmüşlerdir. Ayrımcı maaş artışları ve yüksek enflasyon nedeniyle akademik maaşlar çok ciddi bir şekilde gerilemiştir. Denk memur maaşları, asgari ücret, dolar kuru, yoksulluk sınırı gibi pariteleri baz aldığımızda göreceli iyi olan akademik personel maaşları son beş yılda iyice buharlaşmıştır” diye konuştu.
Ekmen, akademik personel maaşlarının asgari ücrete oranla düştüğüne dikkati çekerek, “Bir profesörün maaşı 83 ila 86 bin lira arasındadır. 2014 yılı artışını baz aldığımızda araştırma görevlilerinin maaşı 3.89 asgari ücret seviyesinde iken, bugün 3.21 seviyesine düşmüştür. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? 'Benim eğitimde gözüm yok. Ben işimi yapayım, ailemi iyi geçindireyim' diyen bir duvar ustası, bir baş aşçı, iş makinesi operatörü bugün bir profesörden daha yüksek maaş almaktadır. Ama unutmayalım ki biz bir duvar ustasından, bir iş makinesi operatöründen Türkiye'nin yarınları için çağ atlatacak bir icat, bir gelişme beklemiyoruz. Bunu bir profesörden bekliyoruz. Bir ARGE uzmanından bekliyoruz. Bir doçentten, bir araştırma görevlisinden bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu ücretler nedeniyle akademiye ilginin azaldığını dile getiren Ekmen, akademisyen maaşlarının dolar karşısında ciddi bir değer kaybı yaşadığının altını çizdi. Ekmen; “Maaşlar artmadığı zaman, beyin göçü yaşanır. Akademiye ilgi azalır. Durağanlık başlar. Akademisyenlerin birinci talepleri, maaş iyileştirmesi, akademisyen taban maaşı oluşması ve bunun en az 2 yoksulluk sınırına denk düşmesidir. Akademisyenlere akademik yıl açılışında asgari ücret kadar destek verilmesi, uluslararası kongrelere katılım için sınırlı süreli de olsa yeşil pasaport verilmesi, ek ders ücretlerinin 5 kat ve ek göstergenin 1000 baz puan artırılması talepleri var.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ