ASO’dan Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında “Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi”

“Teknolojik dönüşüm doğrusal değil, çarpan etkisi yaratan bir yapıya dönüştü”

Zirvenin açılışında konuşan Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, dünyada teknolojik gelişmelerin klasik doğrusal ilerleme çizgisini çoktan geride bıraktığını vurguladı. Dijitalleşme, yapay zekâ, otomasyon ve nesnelerin internetinin birbirini besleyen, hızla büyüyen bir ekosistem oluşturduğunu belirten Ardıç, bu durumun sanayi için sadece verimlilik değil, iş modelini yeniden tanımlayan bir dönüşüm olduğunu söyledi.

“Bugün üretim hatları yalnızca mekanik tezgâhlardan ibaret değil; sensörlerle veri toplayan, uzaktan kontrol edilen, yazılım güncellemeleriyle çalışan akıllı sistemlere dönüştü. Bu yeni yapı, makine yatırımı tek başına rekabet avantajı olmaktan çıkarıyor” diye konuştu.

“Sanayide yeni paradigma yazılım üzerinden inşa ediliyor”

ASO Başkanı Ardıç, Türkiye’nin dördüncü sanayi devriminin merkezinde bulunduğunu, robotik teknolojiler ve yapay zekâ ile üretim zincirinin her halkasının dijitalleştiğini belirtti.

“Geleneksel imalat sanayii yerini bilişimle iç içe geçmiş, yazılımla koordine edilen entegre üretim sistemlerine bırakıyor. Sanayide yeni bir paradigma inşa ediliyor” diyen Ardıç, bu dönüşümün yalnızca teknoloji değil, değer zinciri, rekabet kuralları ve iş yapma biçimlerini kökten değiştirdiğini ifade etti.

“Dünya yazılım pazarı 2030’da 1,4 trilyon doları aşacak”

Yazılım sektöründeki küresel büyümenin çarpıcı olduğunu söyleyen Ardıç, dünya yazılım pazarının 2024’te 731 milyar dolara ulaştığını ve 2030’da 1,4 trilyon doların üzerine çıkmasının beklendiğini kaydetti.

Endüstriyel yazılım pazarının ise yılda %12–13 büyüme ile 160 milyar dolar seviyesine geldiğini belirten Ardıç:
“Sanayileşen sadece fiziki üretim değil; üretimin kendisi yazılım üzerinden yeniden kurgulanıyor” dedi.

“Ölçeklenebilir ürün yok, proje zenginliği–ürün fakirliği var”

Türkiye’nin yazılım ekosisteminde güçlü bir girişimcilik dinamiği bulunduğunu, oyun, fintech ve SaaS alanlarında dikkat çekici başarılar elde edildiğini ifade eden Ardıç, buna rağmen yapısal bir soruna dikkat çekti:

“Proje zenginiyiz ama ürün fakiriyiz. Küresel pazara açılabilen, ölçeklenebilir yazılım ürünlerimiz yetersiz. Şirketlerimiz ürün yönetimini bağımsız ve stratejik bir yetkinlik olarak inşa etmeli.”

Ardıç, Ar-Ge teşviklerinin yalnızca geliştirme süreçlerine değil; ürün yol haritası, kullanıcı deneyimi, küresel ölçeklenme ve lisanslama modellerine de yönelmesi gerektiğini söyledi.

“Sanayinin yeşil dönüşümü güçlü yazılım olmadan yönetilemez”

Başkan Ardıç, sürdürülebilirlik hedeflerinin yazılımla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Enerji verimliliği optimizasyonu, karbon ayak izi ölçümü, atık-su yönetimi, tedarik zinciri doğrulama… Tüm bu süreçler artık yazılım altyapısı olmadan yürütülemez. Yazılım, yeşil dönüşümün hem rüzgârı hem de yelkenidir.”

Küresel başarı hikâyelerinin yalnızca iyi kodla değil, güçlü bir marka, güvenilirlik ve tutarlı kullanıcı deneyimiyle mümkün olduğuna vurgu yapan Ardıç, Türkiye’nin sanayi yazılımları alanında dünya pazarına girme potansiyelinin yüksek olduğunu söyledi.

“Sanayicimiz yazılımı artık stratejik yatırım kalemi olarak görmeli”

ASO Başkanı Ardıç, yazılımın sanayileşmesinin sadece firma performansıyla değil, ekosistem ve politikalarla birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade ederek şu çağrıyı yaptı:

“Makine yatırımı kadar yazılıma ve veriye yatırım yapılması şart. Ar-Ge merkezlerindeki yazılım firmaları ile OSB’lerdeki üreticileri sistematik biçimde buluşturan eşleştirme programları başlatmalıyız. Kamu alımlarında ölçeklenebilir yerli yazılıma öncelik veren çerçeveler tüm ekosistemi büyütür.”

Ardıç, ASO’nun Technopark, GARAJX TGM ve uzman yetiştirme programlarıyla bu dönüşümün aktif bir destekçisi olmaya devam edeceğini söyledi.

Dönmez: “Güçlü yanlarımızı yazılımla birleştirirsek çok önemli konuma geliriz”

TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez ise komisyonun bugüne kadar 100’den fazla kurum dinlediğini, yapay zekânın fırsatlarını ve risklerini detaylı şekilde analiz ettiklerini söyledi.

Yapay zekâda regülasyonların dinamik olması gerektiğini belirten Dönmez:
“Bu işin ham maddesi güvenilir veri. Güçlü altyapımızı yazılımla birleştirirsek bölgesel ölçekte çok önemli bir konuma gelebiliriz.” dedi.

Türkiye’nin Yapay Zekâ Strateji Belgesi kapsamında eğitim, sağlık, fintech, tarım, enerji ve hukuk gibi alanlarda ciddi adımlar attığını hatırlattı.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

SAVUNMA GAZETESİ