Türkiye’nin 2025 İtibarıyla Yapısal Gerçekliği ve Güç Birliği Zorunluluğu
Türkiye, 2025 yılı itibarıyla son derece geniş ama parçalı bir kurumsal ve üretim ekosistemine sahiptir. Sayılar ilk bakışta güçlü bir tablo sunsa da derinlemesine bakıldığında sistemin ölçeklenemeyen, sürdürülebilirlik sorunu yaşayan ve iş birliği üretmekte zorlanan bir yapıya sahip olduğu görülmektedir.
Türkiye’nin Mevcut Kurumsal Manzarası (2025)
Bugün Türkiye’de:

130.000’den fazla dernek,
5.300’ün üzerinde kooperatif,
1.750’den fazla vakıf aktif olarak faaliyet göstermektedir.
Ancak bu niceliksel büyüme, niteliksel bir güce dönüşememektedir. Mevcut yapıların:
Yaklaşık %72’si yalnızca yerel ölçekte kalmakta,
%78–80’i düzenli gelir modeli, kurumsal yönetişim ve uzun vadeli finansman açısından sürdürülebilirlik sorunu yaşamaktadır.
Kurumlar arası yatay iş birliği oranı son derece düşüktür.
Bu tablo, Türkiye’de sosyal, ekonomik ve üretim temelli yapılar arasında ölçeklenebilir bir güç birliği mekanizmasının eksikliğini açıkça ortaya koymaktadır.
2025 Güncel Verileriyle Yapısal Sorunlar
Genç işsizlik oranı: %17,6
(İşgücüne katılım artmasına rağmen kalıcı ve sürdürülebilir istihdam üretimi yetersizdir.)
KOBİ’lerin toplam işletmeler içindeki payı: %99,8
Bunun %91’i mikro ölçekli işletmelerden oluşmaktadır.
Mikro işletmelerin büyük çoğunluğu tek başına hareket etmekte,
İhracat, ortak üretim ve proje geliştirme kapasitesi sınırlı kalmaktadır.
STK’ların yalnızca %13–14’ü aktif, ölçülebilir ve sürekliliği olan iş birlikleri yürütmektedir.
Kooperatiflerin %68–70’i;
Pazarlama
Dijital ticaret
Markalaşma
Uluslararası bağlantı
Altyapısından yoksundur.
Bu veriler, yaşanan sorunun geçici değil; yapısal ve sistematik olduğunu net biçimde göstermektedir.
Türkiye’nin 2025 İtibarıyla Temel Açmazı
Bugün Türkiye’de;
Kooperatifler, KOBİ’ler ve yerel üreticiler arasında kurumsallaşmış iş birliği yoktur,
Kurumlar tekil reflekslerle ayakta kalmaya çalışmaktadır,
Ortak üretim, ortak pazarlama ve ortak ihracat modelleri yeterince gelişmemiştir,
Genç nüfusa yönelik sürdürülebilir girişim ve istihdam modelleri sınırlıdır,
Sosyal yapılar, ticari aktörler ve yatırım kanalları arasında ciddi bir kopukluk vardır.
Bu yapı devam ettiği sürece:
Türk üreticisi küresel pazarda rekabet gücünü kaybetmeye devam edecek,
Yerel değerler ölçeklenemeyecek,
Sosyal kalkınma ekonomik değere dönüşemeyecektir.
NTB: 2025 Sonrası İçin Yapısal Bir Çözüm
NTB – Newline Trade Business Platform, 2025 itibarıyla:
Ticaret, üretim, yatırım, STK ve girişimcilik ekosistemini tek çatı altında buluşturan,
Proje bazlı, ölçülebilir ve sonuç odaklı,
Dijital, ulusal ve uluslararası erişime açık
Yeni nesil bir güç birliği platformu olarak konumlanmaktadır.
NTB’nin farkı;
dağınık yapıları koordine eden, bireysel çabayı kolektif ekonomik ve sosyal değere dönüştüren bir sistem inşa etmesidir.
2025–2030 Stratejik Hedefler
81 ilde Bölgesel Güç Birliği ve Koordinasyon Merkezlerinin kurulması,
500’den fazla kurum, kooperatif ve işletmeyle ortak projelerin hayata geçirilmesi,
50.000+ kişiye doğrudan istihdam, eğitim ve girişimcilik desteği sağlanması,
Yerel üreticilerin ve KOBİ’lerin ihracat, e-ticaret ve uluslararası ticaret ağlarına entegre edilmesi,
Türkiye’nin üretim gücünün markalaşma ve ortak değer zinciri üzerinden büyütülmesi.
Sonuç: NTB Bir Tercih Değil, Gerekliliktir
NTB;
Türkiye’nin parçalı gücünü birleştiren,
Kurumları rekabet yerine iş birliğine yönlendiren,
Sosyal kalkınmayı ekonomik sürdürülebilirlikle entegre eden
stratejik bir ulusal kalkınma platformudur.
2025 itibarıyla NTB, bir seçenek değil;
Türkiye’nin birlikte büyümesi için yapısal bir gerekliliktir.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com
SAVUNMA GAZETESİ