Türkiye’nin ilk ve tek Anayurt Güvenliği Fuarı “SEDEC” 2024, Dünya’daki Anayurt Güvenliği ve Sınır Güvenliği İhtiyaçlarının Karşılanmasında Türk Şirketlerinin de yer alması için önemli bir platform olmaya hazırlanıyor.
T.C. Savunma Sanayii Başkanlığı ve Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği’nin (SSI) desteğiyle, 21-23 Mayıs 2024 tarihleri arasında Ankara Congresium’da gerçekleşecek SEDEC 2024’de bir çok ülkeden ihtiyaç makamı, son kullanıcı ve satın alma heyeti, sektörün kalbi Ankara’da, Türk sanayicileriyle buluşacak.
50’den fazla ülkeden katılımcı, heyet ve delegasyonun yer alması beklenen SEDEC 2024’de ayrıca ülkemizin güvenlik ve savunma hizmetini veren ihtiyaç sahipleri; İçişleri Bakanlığı ve bağlıları Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve bağlıları Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Milli İstihbarat Teşkilatı makamlarından üst düzey yetkililer katılım gösterecek.
Üç gün sürecek fuarda, sektör profesyonelleri tarafından, anayurt- sınır- iç güvenlik ve tedarik zinciri konularını kapsayan konferans ve paneller gerçekleştirilirken, katılımcılar ayrıca, etkinlik süresince devam eden seminer, workshop ve B2B/B2G görüşmelerine katılma hakkını elde edecekler. Önceden planlanan ikili iş görüşmeleri (B2B& B2G) kapsamında yabancı orijinal ekipman üreticileri ile birinci ve ikinci seviye tedarikçileri, Türk güvenlik ve savunma sanayisi firmalarıyla buluşacak.
Sektöre kayıtlı ziyaretçiler ve davetliler ise katılımcıların stantlarını gezerek firmaların yeteneklerini ve teknolojinin sunduğu imkânları yerinde görebilecekler. Türk Ana Yüklenici firmalarının, özellikle KOBİ’lerin, kabiliyetleri ve çözümleri, yabancı misafirlere daha yakından tanıtılacak.
Dünya Ülkelerinin Önceliği “Ana Yurt Güvenliği “
İçinde yaşadığımız coğrafyada ve dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan bölgesel savaş ve çatışmaların yarattığı yıkım, insanların yerlerinden edilmesiyle, milyonlarca insanı düzensiz
göçe yöneltmektedir. Düzensiz göçün yarattığı kaos ortamında, yasadışı insan & uyuşturucu kaçakçılığı, terör gibi birbiriyle bağlantılı birçok tehdit ve bunun sonucunda ortaya çıkan ekonomik kayıplar hem ülkelerin sınır ve ana yurt güvenliğini hem de kaynaklarını tehdit etmektedir. Ülkelerin, hudut, sınır ve ana yurt güvenliği ihtiyaçlarının kayda değer şekilde artmasıyla beraber istihbarat, keşif, gözetleme sistemlerine, yapay zeka temelli güvenlik uygulamalarına ihtiyaç daha da artmaktadır.
Hava, Deniz, Kara Ulaşımlarının Güvenliğinden, Kritik Tesis ve fabrikaların Güvenliğine, Devlet Kurumlarının Siber Güvenliğinden, Sağlık Sisteminin Güvenliğine, Doğal ve yaban hayatın güvenliğinden, yer üstü ve yeraltı zenginliğinin korunmasına kadar vb. birçok konuyu içinde barındıran Anayurt Güvenliği, bugün tüm dünyada 600 milyar dolar seviyesinde bir pazar yaratmaktadır. Yapılan araştırmalara göre ortalama bu pazarın her sene %5-%6 seviyesinde büyümesi ve 2030’lu yıllarda trilyon dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir.
2023 yılında 5,5 milyar dolarlık ihracat rakamıyla yeni bir rekora imza atan, Türk Savunma Sanayi, bu rakamı önümüzdeki yıllarda daha da yukarı arttırmak için yoğun bir şekilde geliştirme ve üretim altyapı faaliyetlerine devam etmektedir. Bu kapsamda, Türkiye’nin ciddi şekilde büyüme gösteren bu pazardan da ciddi pay alması önemli bir hedef olmalıdır.
Anayurt Güvenliği ihracatında Türk firmaları için önemli fırsatlar olduğuna dikkat çeken SEDEC Komite Başkanı Hilal UNAL:
“Bölgemizde ve özellikle bulunduğu coğrafyada yaşanan çatışma ve savaşlarla, ülkelerin hem anayurt güvenliği hem de savunma kaynaklarını kayda değer şekilde arttırdıklarını görüyoruz. Filistin- Israil ve Rusya-Ukrayna savaşının ne zaman biteceğinin belirsizliği ve yıkıcılığıyla beraber birçok ülke sınır, hudut ve ana yurt güvenliğini korumak amacıyla ciddi kaynaklar ayırmaya başladı. Ortadoğu, Asya, Pasifik ülkelerinin güvenlik ve savunma bütçelerini arttırmaya başladıkları konjonktüre bugün birçok Avrupa ülkesinin de katıldığını görüyoruz. Güvenlik ve savunma tedarik zincirinde, üretim altyapısı, tasarım ve dizayn kabiliyetiyle rekabetçi teknolojik üreten Ana Yüklenici firmalarımızdan, KOBI ve yan sanayimize kadar tüm Türk firmalarının, bu bütçelerden azami payı alması artık hedef olmalıdır.” diye konuştu.
Kaynak: SAVUNMA GAZETESİ