Taksici Oğuz Erge’nin soğukta üşümesin diye aracına aldığı Delil Aysal tarafından öldürülmesinin ardından taksi şoförleri, araçlara kurşun geçirmez kabin zorunluluğu getirilmesini istiyor.
Kabin üreticisi Ahmet Arslanoğlu, ” Son zamanlarda yaşanan gasplar nedeniyle çok talep alıyoruz” dedi. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanvekili Veli Yurt, “Kurşun geçirmez kabinler konusunda yetkililerle görüşmelerimiz başladı” dedi. Bazı taksi şoförleri taksilerine kabin yaptırmaya başlarken, taksici Gülden Bilge, “Şu anda mevcut olan kabinlerin daha sağlam, sağlıklı, güvenli olmasını tercih ederim” diye konuştu.
Taksicilere yönelik şiddet olaylarının artması ve son olarak İzmir’de taksici Oğuz Erge’nin aracına aldığı Delil Aysal tarafından öldürülmesinin ardından taksi şoförlerinin güvenliği yeniden gündeme geldi. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanvekili Veli Yurt, “Kurşun geçirmez şekilde kabinler konusunda gerekli yetkililerle görüşmelerimiz başladı.” dedi. Kabinli taksilere de talep artışı yaşandığını belirten işletme sahibi Ahmet Arslanoğlu ise, “Şu anda gasp olayları, yaralanma olayları hatta öldürme olayları ön plana çıktığı için kabinlere talep oluştu. Aracın herhangi bir görüntüsünü de bozmuyor. Arkadan bir müşteri bindiğinde önü de rahatlıkla görebiliyor çünkü şeffaf bir malzeme. Aslında şoförden de ön taraftan arka tarafı koruyor. Son zamanlardaki gasp nedeniyle çok talep alıyoruz.” dedi. 2020 yılında aracına kabin taktırdığını söyleyen taksici Gülden Bilge ise, “Şu anda mevcut olan kabinlerin daha sağlam, sağlıklı, güvenli olmasını tercih ederim.” şeklinde konuştu.
“KURŞUN GEÇİRMEZ KABİN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”
İşletme sahibi Ahmet Arslanoğlu son dönemde kabinli taksilerde son dönemde talep artışı olduğunu söyledi. Arslanoğlu , “İlk önce koronavirüsü önlemek için yaptık. Daha sonra malzemeyi daha da güçlendirdik. Daha önce ince ve kırılgandı. Bu talep üzerine, kırılganlığı azalsın, esnek olsun, bunları göz önünde bulundurarak değişik bir ürün kullandık. Pandeminin başından beri yaklaşık bin taksiye takmışızdır. Artı olarak servis araçlarına ve özel araçlara da taktık. İlgi görüyor. Şu anda koronovirüs bittiği için bu ürünleri kaldırdılar. Şu anda gasp olayları, yaralanma olayları hatta öldürme olayları ön plana çıktığı için bunlar talep haline geldi. Şu anda yaklaşık 30-40 araç için şehir dışından sipariş alıyoruz” dedi.
KORUMA AMAÇLI YAPTIĞIMIZ BİR ÜRÜN
Talep üzerine kurşun geçirmez kabin üretimi için de çalıştıklarını belirten Arslanoğlu, “Gasplarla ilgili insanlar canının güvenliği için ürünün de darbeye dayanıklı olduğunu bildikleri için kullanan insanlar geri dönüş yapıyor. Kullanan insanlar çıkarttıkları ürünü geri taktırıyorlar. Yeri geliyor yeni yaptırıyorlar. Şu anda yine ihtiyaç sahipleri aramaya başladılar. Darbelere karşı dayanıklı, çekiç veya ağır bir materyale, bıçağa dayanıklılığı var. Yalnız kurşungeçirmez özelliği yok onun üzerinde de çalışıyoruz. Aracın herhangi bir görüntüsünü de bozmuyor. Arkadan bir müşteri bindiğinde önü de rahatlıkla görebiliyor çünkü şeffaf bir malzeme. Aslında şoförden de ön taraftan arka tarafı koruyor. Koruma amaçlı yaptığımız bir ürün. Son zamanlarda gasp için çok talep alıyoruz. Şu an üretimler yeni talep oluştuğu için yaklaşık 10 gündür haberlerde çıkan gasp olaylarından dolayı talep arttı. Yaklaşık 30-40 araçlık bir talebimiz var. Kurşungeçirmezi çok soruyorlar. Şu anda gasptaki ölümler, yaralanmalar hep silahlı tehdit olduğu için insanların tercihi kurşungeçirmez. Onlarla alakalı da çalışma yapıyoruz.” diye konuştu.
“KABİNLİ ARAÇ MECBURİYETİ GETİRİLİRSE CAN GÜVENLİĞİ OLUR”
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanvekili Veli Yurt, “Şu anda yaşadığımız şoför ölümleri gerçekten esnafımızı çok üzdü. Can güvenliği konusunda büyük sıkıntı yaşıyoruz. İstanbul büyük bir metropol. İstanbul’da da yaklaşık 20 bin taksi ve çalışan 55 bin şoför arkadaşımız var, meslekte hiçbirinin can güvenliği yok. Araçlarımızda kullandığımız kamera sistemleri ve acil butonlar var. Bu butonlarla da yardım isteyebiliyoruz; ama son zamanlarda yaşadığımız bir taksici cinayetinde arkadan bir insan silahla ateş ettiği zaman korumasız oluyor. Bu durumların önüne geçmek için İçişleri Bakanlığımız tarafından belki bir genelgeyle kabinli araç mecburiyeti getirilirse çalışan arkadaşlarımızın can güvenliği olmuş olur. Zaten zor bir meslek icra ediyor İstanbul’da esnafımız. Bu konuda Büyükşehir Belediyesinin alacağı kararlar da etkili olacaktır. ” dedi. Başkanvekili Yurt, “Biz bir pandemi yaşadık ülke olarak, dünya olarak. O dönemlerde bir kabin çalışması yapıldı. Bu kabinler o dönemde müşteriyle taksici arasındaki iletişimi kesmek içindi; ama maalesef kurşun geçirmez bir özellik yoktu. Onlar sadece nefes sirkülasyonunu kesmek için yapılmıştı. Yine bu şekilde düşünerek kurşun geçirmez şekilde kabinler konusunda gerekli yetkililerle görüşmelerimiz başladı. 8+1 taksiler olarak da İstanbul’da hizmet veriyoruz. Geniş hacimli araçlar. Bu araçlarla İstanbul halkına hizmet verdiğimizde şoförle müşteri arasındaki koruma kabinini daha kolaylıkla yapabileceğimizi düşünüyoruz. 4+1’lerde biraz daha sıkıntılı olabiliyor ama 8+1’ler de bu daha rahat olacaktır” diye konuştu.
“TEMEL AMAÇ KİŞİNİN GÜVENLİĞİ”
Taksilerdeki kabin uygulamasını hukuki ve güvenlik açısından değerlendiren Avukat Iyaz Çimen ise, “Yolcunun kullanmış olduğu o ön koltuk veya arka koltuk kısımlarının onun özel alanıyla ilgili yapılabilecek geliştirmeler, hakkının kısıtlanmasından ziyade konfor alanını artırmayı amaçlayan, nitekim güvenlik açısından da hem şoför için hem yolcu için olumlu diyebileceğimiz değişiklikler. Dolayısıyla burada kişilik haklarına saldırıdan ziyade hakkın aslında korunmasının geliştiğini söyleyebiliriz.
KAPI KİLİTLEME YOLCU RIZASI DAHİLİNDE GERÇEKLEŞMELİ
Yolcu güvenliği ile ilgili de konuşan Avukat Çimen “Güvenlik amaçlı gerçekleştirilen kapıların kilitlenmesi sürecinde, bu tabii ki arka taraftaki yolcunun veya ön taraftaki yolcunun eğer ki dışarı çıkmasını engelleyecek bir biçimde gerçekleşiyorsa, bunun onun rızası dahilinde gerçekleşmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Burada temel amaç kişinin güvenliği” dedi.
“DAHA İYİ KOŞULLARDA ÇALIŞMAK İÇİN GEREKLİ”
2019’dan bu yana taksicilik yapan ve aracında 4 yıldır kabin olduğunu belirten Gülden Bilge ise, “Pandemi döneminde yanlış hatırlamıyorsam 2020 senesinde kabin taktırdım ve bu benim aracımda kullandığım dördüncü kabinim. Deforme oldu, kırıldı, yıprandı yine de tekrardan aynısını yaptırdım. Biz bunu pandemi döneminde kullanmaya başladığımızda ilk önce sağlığımız için kullanmaya başladık. Hem kendi sağlığımız hem de hizmet verdiğimiz yolcularımız için. Fakat sağlığımızdan ziyade güvenliğimiz çok daha önemli, ruh sağlığımız içinde öyle, rahat yolculuk yapabilmek için güvenli yolculuk yapabilmek için. Daha iyi koşullarda çalışabilmek için daha gerekli olduğunu düşünüyorum. Hepimizin güvenliği için ilk önce olması gerektiğinin düşünüyorum. Şimdi en başta şöyle söyleyeyim, vurma, kırma gibi olaylarda tabi ki caydırıcılığı olur; ama silahlı bir gaspa uğrarsak eğer bunun caydırıcılığı olmaz. Hayati tehlikemiz de devam eder. O yüzden şu anda mevcut olan kabinlerin daha sağlam, sağlıklı, güvenli olmasını tercih ederim. Arka kapıları yolcuyu aldıktan sonra kilitlemiyorum. Yolcu ile eğer İstanbul’un güvensiz bir bölgesinde çalışıyorsam kilitliyorum. Ya da kendim tek başımayken arabamda yolcu yokken İstanbul’da o tekinsiz sokaklardan geçme durumunda kaldığımızda kapılarımı kilitleyip yolculuğuma öyle devam ediyorum. Birçok arkadaş araçlarından söküp attı kullanmak istemediler ama gördüğünüz gibi şu anda bir talep söz konusu kendilerinden de. Bir an önce bunun yasallaşması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
“KABİNLİ ARAÇLARIN PİYASAYA SÜRÜLMESİNİ İSTİYORUZ”
Taksici Ömer Kaçmaz, “Son dönemlerde gerçekten taksici camiasına karşı yapılan haksız eylemler var. Bu konuda senelerdir uğraşılan bir kabin mevzusu var. Bir türlü bu konuda ön adım atılmadı. Bir an önce bir adım atılıp güvenliğimiz açısından bu kabinli araçların piyasaya sürülmesini istiyoruz. Bu bizim can güvenliğimiz açısından çok önemli. Şu anda o takılan kabinlerin ne kadar güvenli olduğu belli değil. Çünkü pandemi zamanında bakalit olarak yapıldı. Bir darbeye bir silaha karşı koruyacak şekilde değil. Bunun artık yapılmasını istiyoruz. Şu anda kullandığımız araçlara kabin koyduğumuz zaman ben 1.85 boyundayım bu arabayı kullanma şansım kalmıyor araçlarımız küçük. Büyük arabalarda, 8+1 sarı siyah araçlarda bu kabinleri rahat bir şekilde uygulayabiliyorlar. Ona uygun şekilde kabin yapılmasını istiyoruz. Bütün arkadaşlarımız istiyor; b ir an önce onaylanırsa çok seviniriz” ifadelerini kullandı.
“MÜŞTERİ ALIRKEN KORKMAYA BAŞLADIK”
Taksici Cemal Sağlam, ” Can güvenliğimiz yok. Kimlerle karşılaşacağımız bilmiyoruz. Kabin olsun diyoruz, yapılmasını istiyoruz” dedi. Taksici Tayfun Ulaman ise, “Yaşanan en son olay bizi derinden üzdü. Ben de 25 yıllık taksiciyim. Biz taksiciler olarak artık müşteri alırken korkmaya başladık. Hatta arkaya sağımıza binen arkadaşlardan çekiniyoruz. Bakanlığımız gerekeni yapacaktır. Kabin yapılmasını bekliyoruz. Geç de kalındığını düşünüyorum. Daha önce gündeme gelmişti. En son olaylar da tuzu biberi oldu. Yapılsa daha iyi olur. Biz de krokisini çizdik. Nasıl olur diye kendi aramızda konuştuk. Çelik kabin olarak daha güvenli olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. (DHA)
Kabin, taksi, taksimetre
SAVUNMA GAZETESİ