İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yeşil İstanbul Proje Tanıtım Toplantısı’nda konuştu.
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “10 Tema x 10; 100 Büyük Proje ile İstanbul’a Hizmette Tam Yol İleri” sunumlarının ikincisini gerçekleştirdi.
“Madene kimin izin verdiğini hepiniz biliyorsunuz”
Burada açıklamalarda bulunan İmamoğlu, Erzincan İliç’te altın madeninde meydana gelen göçükte toprak altında kalan işçilerin bir an önce kurtarılmasını dileyerek, “Madene 31 Aralık 2019 günü kapasite artışı izni verildiği kamuoyunca öğrenildi. Bu izinle beraber, bu izinin ardından madenle ilgili şikayetler çok yoğun bir biçimde artmıştır. Madene kimin izin verdiğini hepiniz biliyorsunuz. Altında kimin imzası var? Hepiniz biliyorsunuz. 2022 yılında Elazığ milletvekilimiz Sayın Gürsel Erol, bu madenle ilgili kaygıları ve soruları dile getiren bir önerge vermiştir Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne. Ve yanıt veren ilgili kişi, altında imzası olan kişi, kaygıların haklı olduğunu belirtmiş ve ‘İhmaller zincirini tespit edip para cezası uygulanmıştır.’ Cevap bu. Kaygıların haklı olduğunu belirterek, ihmaller zincirini tespit edip, para cezası uygulanmıştır, demiş. Bugün kimse ama hiç kimse, ‘Biz para cezası verdik, üzerimize düşeni yaptık’ diyemez. Bu kabul edilemez. Verilen cezalar, madenden kazanılan paranın yanında, tam anlamıyla bir hiçtir. Dünkü olayın yarattığı çevre felaketini telafi edecek de hiçbir para yoktur” ifadelerini kullandı.
“5-6 yıl Çevre Bakanlığı yapanlar vazifelerini yerine getirememiştir”
“5-6 yıl Çevre Bakanlığı yapanlar, ne yazık ki doğal yaşama karşı koruma vazifelerini yerine getirememiştirler” diyen İmamoğlu, “Hatırlayın; -inanın o fotoğrafları dün gibi hafızamda- daha birkaç yıl önce Gümüşhane'de, pervasızca 12 bin yıllık bir krater gölünü yok edip, sonra da dalga geçer gibi eskavatörlerle, iş aletleriyle, makineleriyle oraya betonarme bir gölet yapmışlardır. Bu arkadaşların ve bu anlayışın çevreden anladığı, tam da budur: 12 bin yıldır duran gölü, 12 günde yok etmek. Bakın çevre anlayışı budur. Altını çiziyorum. Bunun yüzlerce örneğini ne yazık ki Türkiye'mizde, özellikle son yıllarda görmeniz mümkün. Bu zihniyet, İstanbul'un doğal yapısını yok edecek, Kanal İstanbul’u da bu kente dayatmıştır. Arkasında durmuştur. Önlerine gelen her şeyi, çatır çutur imzalamışlardır. Her yıl verilen demeçlerle, ‘Bu kanal, İstanbul ve Türkiye için beka meselesidir. Türkiye'nin geleceğidir’ demişlerdir. Ta ki son bir yıla kadar. Ne oldu? İstanbul halkının haklı kanal tepkisini tespit ettiler. Ve bunu bildikleri için, bu felaket planını seçim sonrasına bırakıyorlar akılları sıra, kurnazca” diye konuştu.
İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nin “Kanal İstanbul” kararını paylaştı
İmamoğlu, İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nin “Kanal İstanbul” kararını dile getirerek, şu bilgileri paylaştı:
“Dün akşam itibariyle, İstanbul 11. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul birinci etap projesine ilişkin yaptığımız 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarına yaptığımız itirazı karara bağladı. Mahkeme, planın getireceği sonuçları şöyle değerlendirdi: ‘Plan payına düşen nüfusun nasıl tespit edildiğinin belirtilmediği, nüfus hesabının eksik yapıldığı, donatı alanları için yatırımcı kurum görüşü alınmadığı, plan notlarının niçin değiştirildiğine dair yeterli teknik açıklama olmadığı için… ‘hukuka uygun olmadığı sonucuna vardı ve açıkçası planları iptal etti. Bu karar elbette kesin değil, idare mahkeme kararı olduğu için. Kararın gereklerinin, 30 gün içinde yerine getirilmesi istendi. Bu karar, Kanal İstanbul meselesinde büyük bir yanlış yapıldığının bir başka yönüyle de hüküm altına alınmasının bir belgesidir. Tabii sadece dün tarafımıza ulaşan bu karar değil, özellikle ana davalarımızın hem idari mahkemelerde hem de Danıştay'da sürdüğünü de buradan belirtmek isterim. Bunun sıkı takipçisiyiz.”
“Rahmetli Topbaş'ın görevden alınma süreci, bugünkü süreci tarifler durumda”
“Hatırlayın, daha dün gibi; rahmetli Kadir Topbaş'ın senesi devriyesiydi dün” diyen İmamoğlu, “Kadir Topbaş İBB Başkanı iken, İstanbul'a zarar verecek beş imar dosyasını imzalamadı diye, ‘metal yorgunu’ ilan edilip, görevden alınmıştı. Rahmetli Topbaş'ın görevden alınma süreci, bugünkü süreci özenli bir biçimde tarifler durumda. O zihniyet, beton kanalı İstanbul'da hayata geçirmek isteyen zihniyettir. Bu zihniyet ne biliyor musunuz? 5 imar projesini imzalamadı diye, metal yorgunu ilan edilip görevden alınan Topbaş'ın yerine, her talimatı imzalayan ama Erzincan'da ama Gümüşhane'de ama Boğaz’ın kıyısında bir kulübeye bir gecede imar izni çıkartan ama beton kanalla ilgili önüne gelen her konuya imza atmaktan asla geri durmayan anlayışı, İstanbul'a belediye başkanı yapmak isteyen anlayışla aynı anlayıştır” açıklamasında bulundu.
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ