Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kaybedeceklerini görünce panikle sağa sola saldırmaya başladılar”

SÜMEYYE YALÇIN – 23.02.2024 – HİBYA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Balıkesir mitinginde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kaybedeceklerini görünce panikle sağa sola saldırmaya başladılar”
Yayınlama: 23.02.2024
4
A+
A-

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Tarihimize damga vurmuş nice gönül sultanının, kahramanın, pehlivanın, sanatçının şehri Balıkesir’de sizlerle olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde Cumhur İttifakı olarak yüzde 46 düzeyinde bir oy oranıyla bize destek olan Balıkesirli kardeşlerime teşekkür ediyorum.”

Bu oy oranı Balıkesir ile aramızdaki gerçek muhabbetin seviyesini yansıtmaktan çok uzaktır. Sizlerden 31 Mart seçimlerinde mutlaka yüzde 50'nin üzerinde bir oy oranıyla Türkiye Yüzyılı belediyeciliğinin yanında yer almanızı bekliyorum.

Çanakkale'den milli mücadeleye kadar bu toprakları yeniden vatan eylediğimiz zorlu günlerin kahraman şehri Balıkesir'in bugün de Türkiye Yüzyılı'na omuz vereceğine inanıyorum. Balıkesir kendine yakışanı yapacaktır.

Şu anda resmi rakamları istedim. Bugün bu alanda 85 bin kişi var. Yolda caddeler boyu Balıkesirli kardeşlerimle hep beraber olduk.

Çocuklar, kadınlar tüm halk oyunları ekipleri elhamdülillah bu ne güzellik böyle. Balıkesir'in kimseye minnet borcu yok. Ama anlaşılan o ki birileri Balıkesir üzerinden birbirlerine borçlanmışlar.

Şimdi de bunu televizyon ekranlarından ulu orta dillendirmeye hatta açıkça ödenmesini istemeye başlamışlar. Anlaşılan birilerinin ödemek zorunda oldukları diyet borcu hiç bitmiyor ve bitmeyecek. Tabi muhalefet cenahında her şey gizli kapaklı olduğu için kimin kiminle yürüdüğü kimin kime borçlandığı da tam bir muamma.

Siyasetin acemi genel başkanlar elinde adeta bir kabzımal hesabına dönüştürülmesi gerçekten utanç verici. Benim bildiğim Balıkesir bu oyunu bozacak basirete sahiptir. Kazanmak değil kaybettirmek üzerine kurulu siyasetin bu şehre hiçbir katkısı olmayacağını en iyi benim Balıkesirli kardeşlerim biliyor.

Esasen diğer şehirlerde de durum çok farklı değil. İstanbul'da yaşanan komediyi görüyorsunuz, takip ediyorsunuz. Kaybedeceklerini görünce panikle sağa sola saldırmaya başladılar. Birileri son dakikaya kaldık, aday listelerini yetiştiremedik numarasıyla kendi akıllarıyla milleti kandırmaya çalışıyor.

Neyse ki milleti kandırmak isterken bile işlerini doğru dürüst yapamıyorlar da oynadıkları oyunlar kendi ayaklarına dolanıyor. Muhalefet partilerindeki iç çekişmeler de ayrı bir facia. Kelimenin tam anlamıyla rezillik diz boyu.

Muhalefetin belediye başkan adayları şehirlere hizmet edecek ismi bulmak kriteri ile değil parti içi hiziplerin paylaşım aracı olarak belirleniyor.

Biz İstanbul'da Murat Kurum, Ankara'da Turgut Altınok, İzmir'de Hamza Dağ, Balıkesir'de Yücel Yılmaz isimlerini aynı şekilde diğer yerlerdeki adaylarımızı belirlerken şehirlerimizin Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne ayak uyduracak profiller olmasına dikkat ettik. 

İşte bu şekilde tespit ettiğimiz Cumhur İttifakı'mızın belediye başkan adaylarımızın verdiği her sözün arkasında biz varız, cumhurbaşkanı var, hükümetimiz var, Cumhur İttifakı var.

Muhalefet tarafında ise herhangi bir ölçü yok. Öyle ki kim nereyi kaparsa elinde kalıyor havasında bir süreç yaşanıyor. Böyle olunca kavga çok sert geçiyor.

Bilhassa CHP'nin içler acısı haline baktıkça bu partiye gönül verenler adına biz de üzülüyoruz. Bunca yıldır siyaset arenasında karşı karşıya olduğumuz CHP'nin ülkenin ve milletin geleceği için hiçbir vizyonu, hiçbir programı, hiçbir projesi bulunmadığını zaten biliyoruz.

Hepsinin üzerine son dönemde bu parti varlığını sürdürmek için kendine her yolu mübah sayacak kadar sakil bir yere savruldu. Daha önceki seçimlerde kurduğu örtülü ittifak tezgahını bu seçimde iyice eline yüzüne bulaştırdı. Kent uzlaşısı diyerek Kandil'le uzlaşı arayışına girmesi CHP'nin bu ülke ile ve bu millet ile hiçbir ortak noktasının kalmadığına işaret ediyor.

Her kafadan ayrı bir sesin çıktığı genel merkezinden teşkilatlarına kadar tüm mekanizmaları dökülen CHP artık oyun kurucu olmaktan çıkıp kurulan oyunların piyonu haline gelmiştir. Ne diyelim? Koskoca CHP'yi bölücü örgütün güdümündeki DEM'in ve marjinal örgütlerin oyuncağı haline dönüştürenler utansın.

Biz kendi işimize bakacağız. Bunu yaparken de birileri gibi işimizi sadece lafta bırakmayacağız. Çünkü biliyoruz ki Balıkesir sadece lafa bakmaz. Balıkesir lafı söyleyenin kim olduğuna, bugüne kadar nerede ne yaptığına, bundan sonra ne yapabileceğine bakar.

Balıkesir vizyona bakar, esere bakar, hizmete bakar, projeye bakar, yatırıma bakar. Balıkesirli bilir ki Cumhur İttifakı olarak biz kendisine ne söz verdiysek yerine getireceğiz.

Buna karşılık daha önceki seçimlerden tecrübe ile biliyoruz ki muhalefet adayları söylediklerinin yüzde 90'ını yerine getirmiyor, getiremiyor. Zaten o sözleri verirken gereğini yerine getirmek gibi bir dertleri de yok.

Belediyelere merkezi idareden ayrılan kaynağı neredeyse iki kat artırdığımız halde muhalefet cenahı utanmaz, arlanmaz bir şekilde engellendik yalanına sığınmaya çalışıyor.

Bunlar bütçede engelli değildir. Bunlar eser ve hizmet engellidir. Gözü de gönlü de şehrinde olmayanlar kendilerine verilen kaynakları şahsi hırsları heva ve hevesleri uğrunda çarçur etmişlerdir.

Şehirlerine yaptıkları ihaneti gizlemek için de tamamı yalan ve yanlış üzerine kurulu kampanyalarla milleti kandırmanın peşindeler. 

Milleti kandırarak makam mevki elde etme üzerine kurulu siyaset eski Türkiye'nin tarzıdır. Halbuki bizim son 21 yılda hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları sayesinde ülkemizde siyasetin işleyişi değişti.

Eskinin ideolojik istismar, korku ve laf cambazlığı ile kifayetsizliğini gizleme siyasetinin yerini eser ve hizmet siyaseti aldı. Türkiye Yüzyılı ile dünyada hak ettiği yere gelme konusunda kararlı adımlarla ilerleyen günümüz Türkiye'sinde eskinin geçer akçesi zübük siyaseti işlemez, işlemiyor. 

Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak geçtiğimiz mayıs ayında Türkiye Yüzyılı vizyonu ile siyasetin çıtasını biraz daha yükseltmiştik. Şimdi de önümüzdeki seçimler vesilesiyle bu vizyonu şehirlerimizle buluşturmayı hedefliyoruz.

Şehirlerimizi gerçek belediyecilikle geleceğe hazırlama konusunda 31 Mart'ı tarihi bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesiyle sizler burada gereken adımları atarken biz de cumhurbaşkanıyla, bakanlıklarıyla, kurumlarıyla Ankara'da üzerimize düşeni yapacağız.

Bizim eser ve hizmet siyasetimizin lafta kalmadığının icraatla temellendirildiğinin ispatlarından biri son 21 yılda Balıkesir'e yaptığımız 238 milyar lira tutarında kamu yatırımıdır. Laf ola beri gele yok. İcraat var icraat.

Bu yatırımla eğitimde 4 bin 832 yeni dersliği şehrimize kazandırdık. İkinci devlet üniversitemiz Bandırma 17 Eylül Üniversitesini faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda 10 bin 868 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 39 spor tesisi inşa ettik. Balıkesirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 6 milyar liranın üzerinde kaynak aktardık. 

Her birini detaylı saymaya kalksak günlerin bile yetmeyeceği eser ve hizmetlerimizi inşallah önümüzdeki dönemde de kesintisiz sürdüreceğiz.

Bu anlayışla hazırladığımız gerçek belediyecilik programımızı 81 vilayetimizle birlikte hayata geçireceğiz. Milletimize sözümüz olan bu programın en başta gelen önceliği afetlere dayanıklı dirençli, sağlam yerleşim yerleri inşa etmektir.

Çocuklar, yaşlılar, engelliler, gençler ve kadınlar gibi toplum kesimlerine yönelik hizmetlerin geliştirilmesini bu ülkenin imkanlarının bu ülkenin insanlarıyla paylaşılması olarak görüyoruz.

Aile kurumumuzun güçlendirilmesini ise geleceğimizi güvence altına almanın temel şartı olarak kabul ediyoruz. Kadınlarımıza ve gençlerimize vereceğimiz destekler için kurduğumuz fon bu doğrultuda atılmış bir adımdır. Bunların yanında şehirlerimizin çevreye duyarlı bir anlayışla yönetilmesini sağlayacağız.

Estetikle biçimlendirilmiş tarihi ve kültürel birikimi korunmuş, huzurlu, güvenli şehirler kurmak da önceliklerimiz arasındadır. Doğup büyüdüğü yerde kalmak isteyen insanlarımızın sağlayacağımız destekler ve imkanlarla yanlarında olacağız.

Bütün bunları söylerken insanımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları asla görmezden gelemeyiz. Biliyorsunuz biz ekonomide önceliği istihdama ve üretime veriyoruz. Hamdolsun bu konuda gayet iyi gidiyoruz. Ancak dünyanın başının belası olan enflasyon bizim de canımızı yakıyor.

Üstelik enflasyonun yol açtığı maliyetlere ilaveten 6 Şubat depremlerinin ekonomimize yüklediği 104 milyar dolarlık faturayla da karşı karşıyayız. Türkiye başkaları gibi sadece bir krizle değil hepsi birbirinden zorlu çok sayıda meseleyle aynı anda mücadele etmektedir.

Amacımız Türkiye Yüzyılı rotamızı koruyarak bu fırtınalı küresel iklimden ülkemizi sağ selamete çıkarmaktır. Hamdolsun bugüne kadar yaşanan onca sıkıntıya rağmen vatandaşlarımıza mahçup olacak bir kırılmaya meydan vermedik.

Küresel bir felakete dönüşen Covid-19 salgınının hem sağlık hem de ekonomik yönünü başarıyla idare ettik. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ateşinin ülkemize sıçramasına izin vermeyerek devletimizin çıkarlarına, vatanımızın güvenlik ve istikrarına halel getirmedik.

Türkiye ile birlikte tüm dünyaya olumsuz etkileri olan bu savaşın bir an önce sona ermesi için girişimlerimizi sürdürüyoruz.

İsrail'in Gazze'deki zulmüne karşı İslam aleminin yek vücut olarak hareket etmesi için gayret gösteriyoruz. Gazze'deki kardeşlerimize ulaştırılmak üzere gönderdiğimiz yatırımların toplamı 34 bin tonu geçti. Dün 2 bin 380 ton yardım malzemesi taşıyan bir gemimiz daha bölgeye ulaştı.

Bu zulmün durdurulmaması halinde bölgemizde yanacak ateşin bizi de etkilemesi kaçınılmazdır. Her kim bu meselenin bizimle ilgisi olmadığını iddia ediyorsa ya dünyadan habersizdir ya da başkaları hesabına çalışıyordur.

Dolayısıyla Gazze'deki zulmün, Kudüs'teki tacizlerin durması için hiçbir istisna koymadan söylüyorum elimizdeki tüm imkanları kullanacağız.

Ülkemizi güney sınırlarından kuşatarak bir teröristan kurma projesini hayata geçireceğimiz yeni harekatlarla delik deşik etmeyi sürdüreceğiz. Gabar'da bu teröristleri çökerttik mi? Cudi'de bunları çökerttik mi? Bunları o dağlardaki inlerine gömdük mü? Şimdi neredeler? Mesele bu.

İnşallah bu yıl sonuna doğru ekonomide başlayacak rahatlamayla ve atacağımız ilave adımlarla çalışanlarımız ve emeklilerimiz başta olmak üzere tüm kesimlerin beklentilerini karşılayacağız.

Devletimizin imkanları arttıkça bunu milletimizin istifadesine sunmaktan geri durmayacağız. İşte bakın şu anda Gabar'da günde 35 bin varil petrol çıkartıyoruz. Bu şimdi 100 bin varile gelecek. 100 bin varile çıktığı andan itibaren aile kurumlarının kaynağı da buradan gelecek.

Ülkemizin 21 yılda asırlık demokrasi ve kalkınma adımlarını gerçekleştirebilmenin gerisinde tüm saldırılara ve tuzaklara rağmen korumayı başardığımız güven ve istikrar iklimi var. Önümüzdeki dönemde de bu iklime sahip çıkarak ülkemizle ilgili sinsi niyetleri inşallah bir kez daha kursaklarda bırakacağız.

Bu duygularla Balıkesir'i sevgiyle selamlıyorum. Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum. Sizlere inanıyorum, sizlere güveniyorum.”


SANAYİ HABER AJANSI

SAVUNMA GAZETESİ

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.