Sound of Europe Festivali, Avrupa Birliği Yaratıcı Avrupa Programı tarafından desteklenen Avrupa ağlarından EUNIC’in (Avrupa Birliği Ulusal Kültür Enstitüleri) İstanbul ve Ankara kümelerinin girişimi ve Kadıköy Belediyesi, Çankaya Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliği ile hayata geçirilen Sound of Europe Festivali’nin ikinci edisyonu 26 Eylül’de sona erdi.
Festival kapsamında dört farklı kentte, yerli ve yabancı 70’den fazla sanatçının verdiği 30’un üzerinde konseri 6000’e yakın kişi izledi.
Bu sene ikinci edisyonuyla dinleyicilerle buluşan Sound of Europe Festivali, 22-24 Eylül tarihleri arasında İstanbul Alan Kadıköy, Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı ve İzmir Bostanlı Seyir Terası’nda müzikseverlerle buluştuktan sonra 26 Eylül’de Hatay Samandağ Ali İsmail Korkmaz Parkı’nı ziyaret ederek yeni seslere kulak vermek isteyen herkesi bir araya getirdi. Cazdan rock’a, hiphop ve rap’ten solo piyanoya ve elektronik müziğe kadar geniş bir seçkinin yer aldığı Sound of Europe Festivali, müzikseverlerin yoğun ilgisiyle ikinci edisyonunu sonlandırdı. Festival kapsamında dört farklı mekanda, yerli ve yabancı 70’den fazla sanatçının verdiği 30’un üzerinde konseri 6000’e yakın kişi izledi.
Festival, müzikseverleri Avrupa ve Türkiye’den müziğin yenilikçi isimleri ile buluşturdu
Festivalin 22-24 Eylül arasında İstanbul, Ankara ve İzmir’de eşzamanlı gerçekleştirilen konserlerinde ziyaretçiler yazın tükenmeyen enerjisini doyasıya yaşadı. Dinleyiciler üç büyük kentte hiphop ve rap’in en yeni isimlerinden Chefket, yalın ama bir o kadar performanslarıyla 7th Sense, Yasmina Nahas’ın vokalleriyle eşsiz bir performansa imza atan Sunkissed Child ile buluştular.
Solo piyano performansıyla Martin Brunner sakin ama bir o kadar sürükleyici performansı ile dinleyenleri kendi hayran bıraktı. Brunner’in sahnesine konuk olan bağlama ve kopuzun Türkiye’deki usta ismi Coşkun Karademir ile ikili festival ziyaretçilerine farklı kültürlerin tınılarını bir arada dinleme fırsatı sundu. Avrupalı müzikseverler kadar Türkiye’nin de yakından tanıdığı, Polonya ve Türk halk müziğine özgü konserleriyle Monika Bulanda, Danimarkalı Türk psych rock grubu Tuhaf dinleyenlere eşsiz birer konser tecrübesi yaşattı.
Festival kapsamında ayrıca Ankara’da ise sesinin sıcaklığı ve müziğe yaratıcı yaklaşımıyla Kid Colling, dinleyenlerin ayaklarını yerden kesen enerjik performansıyla Candlelight Ficus, yer yer rock ve pop rock’a eğilen özgün caz parçalarıyla Effetto Carsico Trio, Sefarad müziğine uzanan, parçalarının kültürel göndermeleri ile tanınan Mara Aranda ve sahnesinde ağırladığı usta davulcu ve perküsyonist Tarık Aslan alışılmışın dışında ve yeni müzikal türlere kulak vermek isteyenler için sahnedeydi.
Hatay’da herkesi müziğin birleştiren ve güçlendiren enerjisiyle bir araya getiren Sound of Europe Festivali’nde Türkiye blues sahnesinin en başarılı isimlerinden Sarp Keskiner ile caz, blues, rock arasında mekik dokuyan Hollandalı gitarist Jan Wouter Oostenrijk, asla dinmeyen coşkulu sahne temsilleri ve çiftetelliye gönderme yapan parçalarıyla Deli Teli, Türk Halk Müziği’nin tanınan müzisyenlerinden Ulaş Özdemir ve kendisine sahnede eşlik eden türün tanınan seslerinden Adile Yadırgı ve daha birçok sanatçının konserlerinde müzikseverler bir aradaydı.
Sound of Europe Festivali’nde bu isimlerin yanı sıra, Türkiye müzik sahnesinden Türkçe, Yunanca, Arapça ve eski İspanyolca olarak adlandırılan Ladino dillerinde parçalarıyla Anadolu ve Akdeniz’in kültürel zenginliğine vurgu yapan Salut de Smyrne, renkli ve enerji dolu Hawaii parçaları ile Ukulele Ankara Topluluğu, reggae’den ilham alarak dancehall, afrobeat, dub soundlarıyla harmanladığı müzikleriyle herkese benzersiz bir konser deneyimi yaşatan Goril Reggae Band, Türk Müziği’nin çağdaş ozanı Barış Manço parçalarına getirdikleri özgün yorumlarıyla Doludizgin ve yerli caz sahnesinin üretken isimlerinden, multi-enstrümantalist ve besteci Sercan Debelec Sextet dinleyicilerle buluştu.
Festival amatör ve profesyonel müzisyenleri buluşturduğu ustalık sınıfları ile bu sene programını daha da genişleterek, kültürel diyaloğun gelişmesine ve pekişmesine yardımcı oldu. İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirilen atölyelerde Sunkissed Child’dan Yasmina Nahas bir kadın müzisyenin bakış açısından müzik dünyasının yaratıcı ve işletme yönlerine eğildi ve erkek egemen bir endüstride saygı kazanma konularındaki deneyimlerini paylaştı. İstanbul’da ise; Mara Aranda, Sefarad müziğinin kökenlerini ve tarihi yolculuğunu incelediği söyleşisi ile genç müzisyenlerle birlikteydi.
Avrupa’dan 13 farklı müzik grubunu Türkiye’den yerel sanatçılarla aynı sahnede buluşturarak ortak bir diyalog ve bir kültürel etkileşim platformu oluşturmayı hedefleyen Sound of Europe Festivali, gelecek senelerde de genişleyen programı ve sanatçı seçkisiyle müzikseverleri ağırlamaya devam edecek.
SANAYİ HABER AJANSI
SANAYİ HABER AJANSI