İstanbul, 21 Ağustos (Hibya) – A1 Capital, bugün Fed tutanaklarının açıklanacağı ve ABD işgücü verilerinde revizyonlar yapılacağını duyurdu.
A1 Capital'in değerlendirmesine göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, beklendiği gibi dün faiz oranlarını beşinci ay üst üste yüzde 50'de sabit tuttu ve enflasyondaki düşüşün hızlanmasını beklese bile enflasyon risklerine karşı teyakkuzda olmaya devam ettiğini yineledi.
A1 Capital değerlendirmesinde şu bilgilere yer verdi:
“TCMB diyor ki “Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri ve jeopolitik gelişmeler enflasyonist riskleri canlı tutmaktadır” öncekinden farklı olarak; Gıda fiyatları enflasyonist risk kategorisinden çıkmış. Önceki metinde yer alan; Yurtiçi talebin enflasyonist düzeyde olduğu ifadesini çıkarılmış ki bu en önemli revizyon. Yerine yurtiçi talepteki yavaşlama devam ederek enflasyonist etkisinin azaldığına işaret etmiş. Buradan faiz indirimi beklentisi zorlarsak çıkar.
“Ama “Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir” diyerek Mevcut duruşunun devam ettiğini net ifade ederken en kötü geride kaldı ama yukarı yönlü riskler var Faiz indirim beklentisine girmeyin demiş.
“Geçtiğimiz ay enflasyonun beklenti altında gelmesi bir anda piyasanın faiz indirim konusunda Eylül ayını işaret etmesine neden olmuş bu noktadan sonra TCMB yetkileri yaptıkları tüm açıklamalar da para politikasının daha uzun süre sıkı kalacağı mesajını vermişlerdi. Temmuz enflasyonun beklenti üzerinde gelmesi piyasanın en yakın indirim bekletişini Ekim’e çekmesine neden olmuştu. Dün faiz kararı metnine baktığımızda “TCMB sıkı duruşunu sürdürecek, enflasyonda kalıcı bir kötüleşme olursa para politikası daha da sıkılaşacak gibi “şahin tonlar ve net ifadeler artık Ekim beklentisini de Kasım ayına aktarılmasına imkan verecektir.
“Sterilizasyon araçlarının kullanımı için “gerektiğinde” ve “çeşitlendirilerek” kelimeleri de metinden çıkarılarak daha net ve kesin ifadeler kullanılarak “Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılmaya devam edilecektir.” demiş. Yani Sistemdeki fazla TL likiditesi konusunda TCMB yine herhangi bir sinyal vermiyor, önümüzdeki dönemde fazla likidite miktarı nedeniyle makro ihtiyati tedbirlere başvurduğunu görebiliriz. Olası bu düzenlemeler neler olabilir? – finansal şirketlerin sermayelerinin güçlendirilmesi – sermaye yeterlilik oranlarının yüksek düzeyde tutulması için önlemler alınması – kredilerin büyümeyle uyumlu gitmesinin sağlanması – kredi kartlarına taksit uygulamasının sınırlandırılması ve veya bazı alanlarda bireysel kredilerin satın alınan mala belirli bir oranda peşin ödeme yapıldıktan sonra devreye girmesi – zorunlu karşılık oranlarının artırılması- likidite senetleri olabilir.
“2024 yılsonu TÜFE enflasyon tahminimiz yüzde 44. Enflasyondaki düşüş eğiliminin netleşmesiyle birlikte yılın son çeyreğinde ( Kasım ve Aralık ‘da 25’er baz puan indirimle) TCMB’nin kademeli faiz indirim döngüsünü başlatabileceğini düşünmekteyiz.
Peki kararının etkileri ne olabilir ya da ne beklemeliyiz. Manşet enflasyondaki yıllık sert düşüşler, kısa vadeli tahviller ve TLREF tahvilleri geçen ay olduğu gibi önümüzdeki dönemde de cazip kılmaya devam edebilir. Kur tarafında her ne kadar Turizm ve ihracatçılar bir artış /rahatlama beklemelerine karşın TCMB’nin de enflasyonla mücadele de TL’nin reel olarak değerlenmesini bir araç olarak kullanıyor ki bu durumda mevduat ve para piyasası fonları cazip kalmaya devam eder. Borsamızda karar sonrası Sanayi şirketlerinden satışların arttığını gördük, zaten kondordato sonrası, finansman ihtiyacı yüksek, kısa vadeli yüksek fon kullanan, nakit ve nakit benzeri varlıkları düşük olan şirketler radara girmişti. Bu dönemde likidite analizi en önemli konu olacak gibi görünüyor. TCMB’nin şahin tutumu genel olarak piyasada zor koşulların devam edeceğine işaret edince de sanayii sektörü önderliğinde satış da kaçınılmaz oldu. Hala en büyük rakibimiz yabancı gelene kadar mevduat.
“Bugün Fed tutanakları açıklanacak ve ABD işgücü verilerinde revizyonlar yapılacak. Enflasyonun düşüş eğiliminde olmasıyla birlikte iş piyasasına daha fazla odaklanılması gereken ABD'de 6 Eylül'de açıklanacak işgücü raporu da pek çok şeyi belirleyecek. Faiz oranları piyasaları, ABD'de Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimini tam olarak fiyatlamış durumda ve 50 baz puanlık bir indirim ihtimali de neredeyse 1/3 oranında. Bu durum, doları hemen hemen her konuda istikrarlı bir şekilde aşağı çekiyor. Altın ons başına 2.515 dolar seviyesinden ve rekor kırarken, Euro ise 1,11 dolar ile alışılmadık bir bölgede.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ