Afetlerin çoğunlukla yıl dönümlerinde hatırlandığına dikkat çeken AKUT Arama-Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Yosun Akverdi, ancak esas ihtiyacın; mahallemizde, ilçemizde, ilimizde ve ülkemizde Afet Risk Yönetimi Planlaması olduğunu vurguladı.
Beklenen Marmara Depremi için hazırlıklarını an be an güncellediklerini de ifade eden Akverdi, “4000’e yakın gönüllümüz içerisindeki 1.500’ü aşkın operasyonel personelimiz lojistik malzemesi yanlarında olacak şekilde, 7 gün aralıksız kendine bakıp iaşesini sağlayabilecek durumda olacak” dedi.
AKUT Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Yosun Akverdi, 17 Ağustos Marmara Depremi’nde de olduğu gibi afetlerin maalesef her yıl çoğunlukla yıldönümlerinde hatırlandığını ifade ederek, Türkiye’de bugüne kadar bütün planlamaların afetler yaşandıktan sonrasına müdahale edecek kriz yönetimi şeklinde olduğuna işaret etti. Hatırlamanın yanı sıra esas yapılması gerekenin Afet Risk Yönetimi Planları olduğunu vurgulayan Akverdi, “Afet olursa buna karşın elimizde ne var? Kaynaklarımız neler? Nerelerde güçlü ve nerelerde zayıfız? Bu soruların yanıtlarına hazırlanmamız lazım. Mahallemizde, ilçemizde, ilimizde ve ülke genelinde Afet Risk Yönetimi Planlaması’na ihtiyacımız var. Olası risklerin farkına vararak, önlemlerimizi ona göre almalıyız” dedi.
“Afet kültürümüzde eksiklikler var”
Acil Toplanma Bölgeleri ve Acil Toplanma Alanları kavramlarını algılama konusunda bile kafa karışıklığı yaşandığına dikkat çeken Akverdi, “Bunun en önemli nedeni afet kültürümüzde eksikliklerin olması. Acil Toplanma Alanları ve Toplanma Bölgeleri iki farklı olgu; ancak bu iki kavram birbirine karışıyor. Acil Toplanma Alanları deprem olduktan sonra bizim güvende olacağımız yerlerdir. Toplanma Bölgeleri ise özellikle büyük bir afetten sonra yiyecek dağıtılacak, barınma için çadır kurulacak yerlerdir” dedi. Acil Toplanma Alanları ve Toplanma Bölgeleri’nde kaçak yapılaşmadan dolayı ciddi sorunlar olduğunu vurgulayan Akverdi, “Şehir planlamaları yapılırken bunlara dikkat edilmeli ve doğru kurgulanmalıydı. Maalesef büyük şehirlerimizde toplanabileceğimiz boş bir alan yok. Bu bir çıkmaz olarak karşımızda duruyor” dedi.
Her yıl yaklaşık 100 bin kişiye bilinçlendirme eğitimleri veriliyor
Afete hazırlık konusunda uzun yıllardır çeşitli projeler ve eğitimler verdiklerini belirten Akverdi, “Türkiye’nin en güvendiği kurumlardan biri olan AKUT Arama Kurtarma Derneği, sosyal sorumluluk anlayışıyla toplumu bilinçlendirme faaliyetlerini de aralıksız sürdürüyor. Seminer birimlerimiz ile yılda ortalama 2 bin oturumla 100 bin kişiye ulaşarak ‘Temel Afet Bilinçlendirme’ ve ‘Deprem Bilinçlendirme’ seminerleri veriyoruz” dedi.
Beklenen Marmara Depremi Acil Müdahale ve Kurtarma Planı hazırlanıyor
AKUT olarak beklenen Marmara depremi için hazırlıkları sürdürdüklerini de ifade eden Akverdi, “Tüm acil müdahale ve kurtarma planlarımızı hazırlıyoruz. Beklenen Marmara depreminde 10 ekibimizi Trakya Acil Durum Yönetimi (ADY), 15 ekibimizi ise Anadolu Acil Durum Yönetimi (ADY) altında organize edeceğiz. İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ ve Bursa illerinde bulunan Marmara ekiplerimizi ilk etapta bunun dışında tutuyoruz. Çünkü o gün afetzede olabilme ihtimalleri var. Marmara ekibimiz önce kendi güvenliğini sağladıktan sonra yakınlarının güvenliğini sağlayacak ve bulunduğu bölgede toplumu yönlendirecek. Toplam 4000’e yakın gönüllümüz içerisindeki 1.500’ü aşkın operasyonel personelimiz lojistik malzemesi yanlarında olacak şekilde, 7 gün aralıksız kendine bakıp iaşesini sağlayabilecek durumda olacak” dedi
Fabrikalar, konutlar, ofisler ve okullarda Acil Durum Planları hazır olmalı
Türkiye’nin bir afet bölgesi olduğunu ve işletmelerin her an bir afetle karşı karşıya kalabileceğinin altını çizen Akverdi, yaşanan büyük çaplı afetlerde kaybı en aza indirmek için fabrikalarda olduğu kadar konutlarda, ofislerde ve okullarda Acil Durum Planları’nın hazır ve uygulanabilir olması gerektiğinin altını çizdi. AKUT Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Yosun Akverdi, “Türkiye coğrafyasının bugüne kadar birçok afet geçirdiği gerçeğini göz önüne alırsak, gelecekte yaşanabilecek afetlere karşı hazırlık yapmak hem can hem mal kaybının önlemesinin yanı sıra işletmelerin afet sonrası ayakta kalabilmesi açısından da önem taşıyor. İşletmelerin risk analizleri, tahliye planları gibi birçok detayı içeren Acil Durum Planları’nı hazırlamaları ve güncel tutmaları, yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçiyor. Şirketlerin bu planlamaları mümkünse kendi içerisinde yapmaları, yapamıyorlarsa da ilgili uzman kurumlardan destek almaları önemli. Sadece Acil Durum Planı’nı yapmakla da kalmıyor, planı dönem dönem uygulayarak işler halde olduğunu da test etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ