İstanbul, 13 Aralık (Hibya) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Stratcom Forum’24 programında konuştu.
Altun’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Yapay zeka teknolojilerine yapılan yatırımlar, günden güne artıyor. Yapay zeka yatırımları, bugün itibarıyla 200 milyar dolara yaklaşmış durumda ve bu yatırımlar günden güne de artıyor. Sağlıktan finansa, eğitimden e-ticarete, mal üretiminden askeri alanlara ve elbette bizim sektörümüz olan medya ve iletişim alanına kadar birçok sahada yapay zeka çalışmaları günden güne hız kazanıyor.
İletişim ve medya sektörüne baktığımız zaman yapay zeka, özellikle büyük veri analizinde yoğun bir şekilde kullanılıyor. Kullanıcı deneyimlerinin ölçülmesinde yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmış durumda ve tabii ki içerik üretiminde yoğunluklu şekilde kullanılıyor.
Yapay zeka tarafından üretilen sentetik içeriklerin, internet üzerindeki varlığı da günden güne artıyor ve bu içeriklerle sentetik kimlikler, hatta sentetik medyalar, mecralar oluşturuluyor.
Yapılan araştırmalar, 2024 yılı itibarıyla dünya genelinde 500 milyondan fazla insanın yapay zeka tabanlı uygulamaları aktif olarak kullandığını ortaya koyuyor. Yine 2024 yılı itibarıyla tüm dijital içeriklerin yaklaşık yüzde 15’inin yapay zeka tarafından üretildiğini görüyoruz ki bu veri de son derece çarpıcı bir veri olarak karşımızda bulunuyor.
İnsanlık tarihi bize şunu çok net bir şekilde göstermiştir ki toplumsal süreçlerden bağımsız bir teknolojiden söz edilemez. Her yeni icat, her bilimsel gelişme toplumsal gerçekliklerden neşet eder.
Yapay zeka eliyle üretilen yalan ve dezenformatif içerikler, ulusal düzlemde olduğu kadar uluslararası düzlemde de toplumların arasındaki kutuplaşmayı derinleştiriyor, körüklüyor. Elbette bunu fırsat bilen tabiri caizse dijital nefret merkezleri; ırkçılık, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı, nefret söylemi gibi yıkıcı fikirleri topluma yayıyor, bu fikirlerle toplumlar ifsat edilmeye çalışılıyor.
Ülkemiz, milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapmış, Suriye’de mazlumun yanında zaliminse karşısında durmuştur. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye olarak Suriye’nin ve Suriyeli kardeşlerimizin barış ve huzur içinde yaşaması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Biz şuna inanıyoruz: Suriye, Suriyelilerindir. Suriye üzerinde yapılacak siyasi, coğrafi ve etnik mühendislik girişimlerini dün kabul etmediğimiz gibi bugün de kabul etmiyoruz, yarın da kabul etmeyeceğiz.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ