Ankara Sanayi Odası ile Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği’nin iş birliğinde düzenlenen (GENSED) “Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Semineri” ASO Meclis Salonu’nda yapıldı. Kamu ve özel sektör paydaşlarının katıldığı seminerin açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Yeşil enerji dönüşümü, sanayi üretiminde en önemli gündemimiz” dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) iş birliğinde düzenlenen “Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Semineri” ASO’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Güneş enerjisi ve enerji depolama uygulamalarındaki teknolojik gelişmeler, şebeke entegrasyonu, mevzuattaki düzenlemeler ve finansman modellerinin ele alındığı seminere, ASO Başkanı Seyit Ardıç, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş, GENSED Başkanı Tolga Murat Özdemir, sektör paydaşları ve çok sayıda ASO üyesi sanayici katıldı.
“ENERJİ DÖNÜŞÜM ORANINI ARTIRMALIYIZ”
Toplantının açılışında konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, yaşanabilir bir dünya için karbonsuzlaşma hedefine en hızlı ve çevreci şekilde ulaşılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin yenilebilir enerjiden elektrik üretiminde birçok gelişen ekonomiye göre iyi durumda olduğunu belirten Ardıç, “Fakat enerji dönüşümünde bulunduğumuz noktanın yeterli olmadığını biliyoruz. Bu oranları çok daha yukarılara çekmemiz gerekiyor” dedi. 2022 yılında çıkan yasa ile depolamalı güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi santral projelerinin önünün açıldığını vurgulayan Ardıç, “Yeni yatırımcılara depolama ile birlikte enerji üretim tesisleri kurma hem de mevcutta santrali bulunan yatırımcılara kurdukları depolama sisteminin kapasitesine eş güç artırım hakkı sağlanması oldukça önemliydi. Bu yasadan sonra sektörün iyice canlandığını görüyoruz” diye konuştu.
Ardıç, yenilebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını sağlayacak temel unsurun, enerji depolama sistemlerinin gelişmesi olduğunu aktararak, dengeli ve güvenilir bir şebekenin oluşturulmasının enerji depolama anahtar role sahip olduğunu kaydetti. Ardıç, “Güneş enerjisi endüstrisinin ve enerji depolama sektörünün büyümesini teşvik eden olumlu politikaların ve destekleyici düzenlemelerin devamlılığı, sanayi sektörünün yeşil dönüşümünde büyük önem arz ediyor. Yeşil enerji dönüşümü, sanayi üretiminde en önemli gündemimiz” dedi.
ULUTAŞ: TÜRKİYE’NİN ENERJİDE GELECEĞİ GÜNEŞ
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş ise Türkiye’nin enerji alanında geleceğinin güneş olduğunu söyledi.
Lisanssız elektrik üretimi sürecinin 2019’dan itibaren değişmesiyle, enerji sektörünün odak noktalarından birinin güneş enerjisi olduğunu dile getiren Ulutaş, “Rüzgar enerjisi de bunun beraberinde gelmiştir. EPDK Başkanımızın bir sözü vardır. Sıklıkla medyada da yer alır. Sırtımızı güçlü esen rüzgara verecek, yüzümüzü de her daim güneşe döneceğiz” diye konuştu.
Ulutaş, gerçekleştirilen düzenlemelerle lisanssız elektrik üretiminin özellikle sanayici için büyük avantajlar sağladığını belirterek, şöyle devam etti:
“Lisanssız tesis kurmasının sanayicinin elektriğini kendi üretip yeşillendirmesi anlamına geliyor. Hem karbon vergisi gibi sınırlamalardan kurtulmuş oluyor. Türkiye’nin elektrik şebekesinde ise puant talebinde ya da yükündeki elektrik tüketimi düştüğü için elektrik fiyatlarına da pozitif yönde etki ediyor. 2019’a kadar 7 bin-7 bin 500 megavat olan lisanssız güneş enerjisi proje toplamı şu an 35 bin megavata ulaştı.”
Depolamalı yenilenebilir enerji santrallerinin de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasını artırması açısından yeni bir metot olarak ortaya çıktığını vurgulayan Ulutaş, “Almış olduğumuz 270 bin megavatı geçen depolamalı yenilenebilir enerji başvuruları aslında yenilenebilir enerji yatırımcılarının bu alandaki beklentisini göstermesi açısından önemli. Başarı hikayesini kağıt üzerinde değil de sahaya yansıtma noktasına geldik” değerlendirmesinde bulundu.
“GÜNEŞ VE RÜZGARDA DEPOLAMA KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR”
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkanı Tolga Murat Özdemir de iklim değişikliğiyle dünyanın geleceğinin yeniden tasarlandığını söyledi.
Elektrikli araçların kullanımının günden güne arttığını ve bunun 2030’lu yıllarda Türkiye’nin şebekesini zorlayabileceğini ifade eden Özdemir, şebekenin zorlanmaması için güneş enerjisi ve enerji depolamasının önemli bir rol oynayacağını dile getirdi.
Enerji depolamasının yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretmenin bir garantisi olduğunu aktaran Özdemir, “Güneş ve rüzgarı özellikle alternatif enerji kaynağı olmaktan çıkarıp bir baz enerji kaynağı yapabilmek için tek çare enerji depolama. Güneş ve rüzgarda depolama kritik önem taşıyor. Biz de derneğimizin düzenlediği seminerlerimizde sadece güneş enerjisini değil depolamayı da anlatıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ