DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye-Yunanistan ilişkilerine, Gazze’de yaşanan insanlık dramına, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine ilşkin açıklama yaptı.
Türkiye'nin demokrasisinin umutsuz bir durumda olmadığını ifade eden Babacan, “Hala seçimlerimiz var ve seçimler sonuç getiriyor. Bu yılki seçimlerde olduğu gibi, iktidar partisinin ikinci olduğu yerel seçimlerde olduğu gibi. Yani insanlar hala oy verme ve ülkenin geleceğini etkileme gücüne sahip olduklarına inanıyorlar. Ama bu çok değerli. Bence her iki ülkede de seçimlerin geride kalmış olması büyük bir avantaj. Yani liderlerin iç kamuoyları hakkında çok fazla endişelenmelerine gerek yok ve önlerinde 3-4 yıl gibi büyük bir fırsat penceresi var. Dolayısıyla bunun kaçırılmaması gereken çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Babacan, enflasyonla mücadelenin çok kapsamlı bir yaklaşım gerektirdiğini belirterek “Bu da doğru para politikasına, doğru mali politikalara ve yapısal reformlara ihtiyacınız olduğu anlamına gelir. Bu tıpkı üç ayaklı bir masa gibidir ve bir ayağı eksikse etkili olmaz. Son 25 yıla baktığımızda, Merkez Bankası bağımsız olduğunda düşük enflasyon yaşıyoruz. Merkez Bankası bağımsız olmadığında ise yüksek enflasyon var. Bu çok basit bir korelasyon. Dolayısıyla Türkiye'nin şu anda ihtiyacı olan şey sadece bir süreliğine sıkı bir para politikası değil. Kalıcı çözüm gerçekten bağımsız bir Merkez Bankası'dır.” ifadelerine yer verdi.
Gazze'de çatışmaların 7 Ekim'de başlamadığına dikkat çeken Babacan, şöyle devam etti:
“Gazze zaten iki yıldır abluka altındaydı. Ayrıca İsrail hükûmetinin kutsal mekânlara yönelik tutumu orada yaşayan Filistinlileri, Müslüman nüfusu incitti. Kutsal mekânlara yapılan saygısızlık kabul edilemez. Ayrıca Batı Şeria'da giderek yayılan Yahudi yerleşimleri. Bu da yine uluslararası hukuka, BM kararlarına aykırı. Tüm bunlar zaten gerilimi arttırıyordu.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ