DEREN KOCAMANOĞLU-01.03.2024-HİBYA- Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3. Antalya Diplomasi Forumu’nda konuştu.
Bakan Fidan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Uluslararası ilişkiler her geçen gün daha çok boyutlu ve çok paydaşlı bir görünüm arz ediyor. Klasik diplomasi, devletler arası ilişkilerle sınırlı olup, sadece diplomatlar vasıtasıyla yürütülüyordu. Bugün ise devletler arası ilişkilerin çok ötesine geçmiş bir diplomasiyle karşı karşıyayız. Yeni aktörler, yeni yöntemler, yeni platformlar hatta yeni konular diplomasiyi dönüştürmüştür. Değişmeyen husus, diplomasiye duyulan ihtiyaçtır.
Ekonomiden güvenliğe, teknolojiden enerjiye, ulaştırmadan kültüre pek çok alan diplomasinin asli konusu haline gelmiş durumdadır. Çok kutuplu bir uluslararası sistem daha belirgin hale gelirken, kaba kuvvet üzerinden sonuç değiştirme pratikleri giderek öne çıkıyor. Afrika’dan Latin Amerika’ya, Avrupa’dan Asya ve Orta Doğu’ya egemenlik, refah ve güvenlik arayışının uzlaşıyla çözülmesine ihtiyaç daha da artıyor. İşte bu nedenle bu yılki Antalya Diplomasi Forumu’nun başlığını ‘Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak’ olarak belirledik.
Bilindiği üzere mevcut uluslararası düzen, barış üretmiyor, istikrar üretmiyor, adalet ve eşitlik üretmiyor. Güçlü kurumlara ve ortaklıklara ihtiyaç duyulan bu dönemde uluslararası sistemin giderek zayıfladığı aşikar. Her geçen gün adeta güçlünün haklı olduğunu gösteren olayların yaşandığı bu uluslararası düzende adaletsizler her alanda devam ediyor. Oysa biliyoruz ki adalet üzerine kurulu olmayan hiçbir düzen, kalıcı olamaz. Elbette bu kötü gidişatı gören ve küresel adalet için sesini yükselten ilkeli ülkeler de var. Türkiye, sorunların çözümüne her daim yapıcı katkı sağlamakta, krizler ve çatışmalar karşısında ilkeli ve etkin bir tutum sergilemektedir.
Hepimizin uzun zamandır şahit olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımız, bütün samimiyetiyle ve gayretiyle küresel adaletsizleri ortadan kaldıracak, etkin, adil ve kapsayıcı bir uluslararası düzenin kurulması için var gücüyle mücadele etmektedir.
Uluslararası sistemin etkinlik ve meşruiyetini yitirmiş olması beraberinde daha fazla şiddet ve vahşeti getiriyor. Bu nedenle kaybedecek zamanımız yok. Diplomasiye hemen, şimdi ihtiyacımız var. Gazze’de yaşananlar uluslararası sistemin meşruiyet krizinin en açık işaretidir. Gazze’nin fotoğrafı, uluslararası sistemin ikiyüzlülüğünün gizlenemez şekilde ortaya çıktığı bir felaket anıdır. Bugün artık Gazze’deki katliamın suç ortaklığını taşıyamadığı için kendini yakan Amerikalı askerin duruşu, uluslararası sistemin meşruiyet krizinin örtülemez işaretidir. Görüyoruz ki Batının onurlu insanları da bu vahşete artık kayıtsız kalmıyor.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ