İzmir, 5 Eylül (Hibya) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir Körfezindeki kirliliğe ilişkin açıklama yaptı.
Bakan Kurum'un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Yapmış olduğumuz çalışmalar çerçevesinde üzülerek söylüyorum ki denizdeki atıksu kaynaklı amonyak miktarı olması gerekenden tam 50 kat fazladır. Yani bu ne demek evsel ve endüstriyel atıklar suya arıtılmadan herhangi bir arıtma işlemi yapılmadan karışıyor demek.
Bbu da beraberinde kötü koku problemini getirmekte hem buradaki canlıları hem de İzmir’de yaşayan vatandaşlarımızın sağlığını tehdit etmektedir. Denizdeki oksijene baktığımızda ki az önce numunesini de aldığımız bir benzer manzarayı da gördüğümüz İzmir Körfezi’ndeki oksijen seviyesi balıklar için buradaki canlılar için sınır alt sınır dört 4,5 mg ölçtüğümüz oksijen seviyesi 1.8 yer yer sıfıra düşmüş durumdadır.
Yyani denizde oksijen kalmamıştır yine İzmir Büyükşehir belediyesi tarafından yapılan inceleme sonuçlarında da kirlilik parametrelerin özellikle 2020 yılından sonra ciddi miktarda artış yaptığı görülmüştür şu anda iç körfezde toplam fosfor klorofila ve amonyum mazotu gibi zararlı maddeler sınır değerinin tam iki kat üzerindedir.
Maalesef iç körfezimizde artık deniz su hareketliliği ve sirkülasyonu durma noktasına gelmiştir. Altını çizerek ifade etmek gerekirse şu anda Körfezimizin bazı noktalarında yaşam kalmamıştır. Balıklarımız oksijensiz kaldıkları için ölmüştür.
Bakanlık olarak Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinin düzgün işletilmemesiden dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesini defalarca yazılı sözlü uyardık. Son 5 senede 6 milyondan fazla ceza ve 13 ayrı ceza uygulaması gerçekleştirdik.
Bu cezaların sebebi tesisin düzgün çalıştırılmaması İzmir Körfezi’ni her gün emin olun her gün her dakika her saat bir gün öncesinden daha fazla kirletmemesidir.
Çiğli Atıksu Arıtma Tesisiden daha 12 gün önce yani 23 Ağustos’a numuneler aldık. Analiz sonucu yine bizi üzmüştür. Çünkü tesisteki katı madde değeri olması gereken limitin tam 4 kat üzerine çıkmıştır.
İzmirli hemşerilerimize de basitçe izah edeyim Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinin kapasitesi günde yaklaşık 605.000 metreküptür ancak tesise gelen atıksu miktarı 700.000 metreküpü aşmaktadır. Bu yagmurda sellerde çok daha üzerinde gerçekleştirilmektedir.
Tesise gelen atıksu tesiste arıtılıyor yüksek miktarda katı atık bugün denizde yaşamı bitiren burada dip çamuru diye vatandaşımızın bildiği maalesef ortak körfeze Arıtılmadan aktarılmaktadır.
İzmir Körfez imizin dibinde birikiyor ve burada biriken dip çamuru dolayısıyla buradaki derinliği azaltıyor ve canlı yaşamını derinden etkiliyor.
Bugün körfezde yaşanan tam anlamıyla büyük bir çevre felaketidir. İzmir Körfezi’nin ekosistemi altını çizerek ifade ediyorum artık durma noktasına gelmiştir. İzmir Körfezimiz ölmektedir, bu güzelim denizin bu hale gelmesinin sorumluları seçim meydanlarında denizi körfezi temizleyip burada 'yüzeceğiz' 'kulaç atacağız' diyen ama görevdeyken tek bir adım atmayanlardır.
Sorumlular şimdi suçları gizlemek için 'bu balıklar bize ait değil bunlar gemilerle getirildi' diyen ve kendini gülünç durumuna düşürenlerdir.
Bu kirliliğinin sorumluları yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını bile bakın yapması gereken en basit iştir. Yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını bile birbirinden ayıramayan, kurulu atıksu tesislerini bile çalıştırmayan, İzmir Körfezi’ne akan dereleri ıslah edemeyen ve bu işleri yapmaktan aciz olan yerel yönetimlerdir.
Biz bakanlık olarak İzmir için sorumluları izleme ve denetim görevimizi yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz bunun altını çizerek ifade ediyorum herkes sorumlulugunu yerine getirecek seçim meydanlarına çıkıp ağız dolusu sözler verip ondan sonra o sözleri unutmakla bu işler olmuyor.
Biz bilim kurulumuzu oluşturduk. Hocalarımız, bilim insanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızla dertli olan insanlarla yapacağımız toplantı çerçevesinde neler yapacağımızı İzmir körfezi İzmir Körfezi’nin geleceği için hangi adımlar atılacağını hep birlikte istişare edeceğiz.
İzmir Körfezi bugün yapıldığı gibi kaderine terk edilemez ve görmezden gelinemez yok sayılamaz. İzmir Körfezi’ni kaderine terk edilmesine asla ve asla müsaade etmeyecegiz. İzmir Körfezi’nde yapılan her adımı alma takip edeceğiz.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ