Geride bıraktığımız haftada yurt içinde işsizlik oranı ve sanayi üretimi verilerinin yanı sıra TCMB’nin yayımladığı yılın ikinci Enflasyon Raporu ön plana çıktı. Küresel piyasalarda ise İngiltere’de büyüme ile İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararı takip edildi.
Geride bıraktığımız haftada yurt içinde işsizlik oranı ve sanayi üretimi verilerinin yanı sıra TCMB’nin yayımladığı yılın ikinci Enflasyon Raporu ön plana çıktı. Küresel piyasalarda ise İngiltere’de büyüme ile İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararı takip edildi. İngiltere Merkez Bankası (BoE), Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantısında politika faizini beklentilere paralel değiştirmeyerek %5,25’te sabit bıraktı.
Açıklamada, manşet enflasyonun Mart’ta yıllık %3,2 olduğu ve yakın zamanda %2 hedefine gerilemesinin beklendiği kaydedildi. Para politikasının, PPK'nin görev alanı doğrultusunda enflasyonu orta vadede sürdürülebilir bir şekilde %2 hedefine geri döndürmek için yeterince uzun bir süre kısıtlayıcı kalması gerekeceği ifade edildi.
BoE Başkanı Andrew Bailey yaptığı açıklamada, enflasyonun gelecek birkaç ay içinde %2 hedefine düşeceğini beklediklerini ifade ederek faiz indirimine başlamadan önce, enflasyonun düşük kalacağına ilişkin daha fazla kanıt görmeleri gerektiğini belirtti. İngiltere ekonomisi, ilk çeyrekte önceki çeyreğe göre %0,6 ve geçen yılın aynı dönemine göre ise %0,2 büyüdü. Küresel piyasalar hafta içinde karışık bir seyir izledi.
Perşembe günü TCMB Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci Enflasyon Raporu sunumunda, önceki raporda %36 olan 2024 yıl sonu enflasyon tahmininin %38’e çıkarıldığını belirtti. 2025 yılı enflasyon beklentisi ise %14 seviyesinde korunurken 2026'da yılında %9'a gerileyeceği ifade edildi. Dirençli seyreden talep koşulları nedeniyle yılın ilk yarısında çıktı açığının önceki rapor öngörülerine göre daha yukarıda olacağını tahmin ettiklerini söyleyen Karahan, sıkı para politikası ve maliye politikasının eşgüdümünün katkısıyla, iç talepteki dengelenme sürecinin devam edeceğini vurguladı.
Karahan, Mayıs ayında 25 metreküp bedelsiz doğalgaz kullanımı düzenlemesinin sona ermesi ve olumsuz baz etkisiyle enflasyonun Mayıs ayında %75-76 ile zirveye ulaşacağını öngördüklerini belirtti. Karahan, Haziran'dan itibaren yaşanacak dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlenen ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceklerini, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını dile getirdi.
Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsizlik oranı, Mart ayında bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak %8,6 seviyesine gerilerken 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 0,4 puan azalarak %15,1 oldu. Ülkede sanayi üretimi, Mart ayında aylık %0,3 daralırken yıllık %4,3 artış gösterdi. Haftaya pozitif başlayan ve hafta içinde dalgalı bir seyir izlemesine rağmen 10.383,25 ile rekor tazeleyen BİST100 Endeksi, %0,57 kayıpla 10.219 puandan haftayı tamamladı. 32,33’lü seviyelerden haftaya başlayan Dolar/TL, 32,15 sınırın altına kadar inerken Euro/TL hafta içinde 34,12- 35,0 aralığında bir seyir izledi.
Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 26 Nisan-3 Mayıs haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 309,1 milyon dolar hisse senedi, 761,1 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) ve 52,1 milyon dolar Özel Sektör Tahvil alımı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 1.460 milyon dolar azalarak 107.960 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 1.961 milyon dolar azalarak 67.854 milyon dolara geriledi. Kur korumalı mevduat (KKM) hesapları 434 milyon dolar azalarak 69.727 milyon dolar (2.233 milyar TL) olarak gerçekleşti. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 300 sınırının altında kalmaya devam etti.
Uzun vadede ne bekliyoruz
TCMB, 19 Ocak’taki 2023 yılının ilk toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %9 seviyesinde tutarken, 23 Şubat toplantısında 50 baz puan indirerek %8,50 seviyesine çekti. 23 Mart, 27 Nisan ve 25 Mayıs tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek %8,50 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 22 Haziran’da 650 baz puan, 20 Temmuz’da 250 baz puan, 24 Ağustos’ta 750 baz puan, 21 Eylül’de 500, 26 Ekim’de 500, 23 Kasım’da 500 baz puan ve 21 Aralık tarihli toplantısında 250 baz puan artırarak politika faizini %42,50 seviyesine çıkardı.
TCMB, 2024 yılının ilk toplantısında politika faizini 250 baz puan artırarak %45,00 seviyesine yükseltirken, 22 Şubat tarihli toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %45,00 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 21 Mart tarihli toplantısında politika faizini 500 baz puan artırarak %50 seviyesine yükseltti. TCMB, 25 Nisan tarihli toplantısında ise politika faizini değiştirmeyerek %50 seviyesinde sabit bıraktı.
Nisan ayında %3,18 artan TÜFE’nin Nisan 2024 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Mayıs ayında %3,00, 2024 yılı sonunda %44,16 ve 12 ay sonrasında %35,17 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2024 sonunda 40,01 ve 12 ay sonrasında ise 42,47 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2024 sonunda 32,1 milyar dolar, 2025 yılında ise 30,7 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2024 ve 2025’te sırasıyla %3,3 ve %3,7 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin 3 ay sonrasında %50,00 ve 12 ay sonrasında ise %38,18 olması beklenmektedir.
Raporun devamı ve detaylı analizler için tıklayınız.
https://www.bmd.com.tr/application/files/4317/1535/4228/Haftalik_Bulten_10.05.2024.pdf
Kaynak: BMD Araştırma
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ