Mehmet Ali Güller, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ukrayna savaşının yan cephesi Çin’e açtığının ticaret savaşı olduğunu ifade etti.
Mehmet Ali Güller, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ukrayna savaşının yan cephesi Çin’e açtığının ticaret savaşı olduğunu ifade ederek, “ABD enerji ve askeri endüstrisi Ukrayna üzerinden büyüyor. Almanya yüzde 0,3 küçülürken, ABD yüzde 2,5 büyüdü. Ama ABD, Çin’in büyümesini yine frenleyemedi. Çin yüzde 5,2 büyüme oranına ulaştı.” dedi.
ABD’nin neden Ukrayna’da uzun savaş istediğinin diğer nedenlerin yanında kuşkusuz ekonomik nedenlere de dayandığını söyleyen Güller, şunları kaydetti:
“Emperyalist ABD’nin Ukrayna savaşının yan cepheleri, Çin ve Rusya’ya yaptırımlardır, özellikle Çin’le yürüttüğü ticaret savaşıdır. Somutlayalım: Ukrayna savaşından önce AB’nin sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatında yüzde 27 payı olan ABD’nin savaştan sonraki payı ilk yıl yüzde 44’e, ikinci yıl yüzde 48’e yükseldi. Daha da somutlayalım: ABD enerji şirketleri 3 kat kazandı.
ABD’nin petrol ve doğalgaz şirketlerinin karları, Biden döneminde, yani çoğu Ukrayna savaşı sürecinde, üçe katlandı. İlk 10 şirket, Trump yönetimindeki aynı dönemde 112 milyar dolar birleşik net gelir elde etmişti. Biden yönetiminin ilk üç yılında ise 313 milyar dolarlık birleşik net gelir elde etmiş durumda.”
Güller, ExxonMobil, Chevron, ConocoPhillips, EOG, Pioneer Natural Resources, Occidental Petroleum, Hess, Devon Energy, Diamondback Energy ve Coterra Energy’den oluşan grubun toplam piyasa değerinin, Trump’ın ilk üç yılındaki yüzde 12’lik düşüşe oranla, bu dönemde yüzde 132 artarak 1,1 trilyon doların üzerine çıktığına değinerek, şu ifadeleri kullandı:
“Tablo, askeri endüstri için de benzer elbette. ABD büyüdü, Çin daha da büyüdü. ABD’nin Çin’e karşı yürüttüğü ‘çip savaşı’, diğer yaptırımları, kendi koyduğu kurallara bile uymadığı ticareti ve benzerlerini de eklediğinizde, sonuç şudur: ABD 2023’te yüzde 2,5 büyümeyi sağlayabildi. Böylece 2020’deki yüzde 2.8 daralmayı, 2022’den sonra, 2023’te de bir parça telafi etmiş oldu. Çünkü aynı dönemde Çin, yine ABD’den fazla büyüdü ve makasın iyice kapanmakta oluşu, ABD’nin en büyük kabusu.”
Çin’in 2023’te ABD’nin yüzde 2,5’ine karşı, tam yüzde 5,2 büyüdüğüne dikkati çeken Güller, “Böylece Çin’in Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYH) 17.71 trilyon dolara ulaştı. Çin ABD’nin covid-19 salgını nedeniyle yüzde 2,8 küçüldüğü 2020’de bile yüzde 2.2 büyümüş, bunu 2022’de de yüzde 3’e çıkarmıştı. 2023’te yeniden yüzde 5’in üzerine, 5.2’ye taşıması dünya ekonomisi açısından da kritik önemde.” diye konuştu.
Çin dünya için büyük fırsat
Güller, Çin’in ekonomik verilerinin sadece Çin’i değil, tüm dünyayı ilgilendirdiğini dile getirerek, “Çünkü Çin, ülkelerin çoğunluğunun en büyük ticaret ortağı. Dahası yaklaşık dünyanın beşte biri nüfusa sahip olduğunu da göz önünde bulundurursanız, Çin aynı zamanda diğer ülkeler için en büyük pazar konumunda. Ve elbette Çin’in büyümesi, dünya ekonomisinin de büyümesi demek. Örneğin Çin’in 2023’te yüzde 5.2 büyümesi demek, dünyanın ekonomik büyümesine yüzde 1 etki yapması demektir.” şeklinde konuştu.
“Son 30 yılı, özellikle Çin’in yüzde 9’larla büyüdüğü dönemleri dikkate alırsanız, dünyanın ekonomisi açısından Çin’in ekonomisinin önemi daha iyi anlaşılır.” diyen Güller, değerlendirmesine şöyle devam etti:
Çin’in lokomotifliğinde Küresel Güney’in büyüdüğü, artık en büyük ekonomilerde, ilk 10’da, ilk 20’de gelişmiş ülkelerin sayısının azaldığı ve gelişmekte olan ülkelerin sayısının arttığı yeni bir dünyadayız. Bunun siyasi sonuçları da ortaya çıkmaya başladı… ABD’nin Ukrayna savaşının kaybedeni Almanya Baştaki tezimize dönersek. ABD’nin neden Ukrayna’da “uzun savaş” istediği, diğer nedenlerin yanında kuşkusuz ekonomik nedenlere de dayanıyor, demiştik. Buna bağlı olarak ABD’nin bir diğer hedefi de, Ukrayna savaşı üzerinden AB’nin stratejik özerklik arayışını frenleyerek Avrupa’yı yeniden tahakküm altına almasıydı. Bunun için özellikle Almanya-Rusya enerji işbirliğinin kesilmesi gerekiyordu.”
Güller, Alman ekonomisinin 2023’te yüzde 0,3 oranında küçüldüğüne değinerek, “Neredeyse tüm Avrupa ülkeleri enflasyon sorunu yaşıyor, ekonomileri daralıyor… ABD’nin Rusya’ya karşı Avrupa ülkelerine zorla yaptırım uygulatması, Rus gazı yerine pahalı LNG satması, Ukrayna’ya mali ve askeri destek paketleri uygulatması, Avrupa ekonomisini olumsuz etkiliyor. Çiftçilerin birkaç aydır sürdürdüğü eylemler asıl büyük tehlikeye işaret ediyor.
Avrupa için buradan çıkış, “ABD’den bağımsız olarak Çin’le ayrı bir ilişki” kurabilmelerine bağlı. Bunu sadece ekonomik nedenlerle değil, Ukrayna’da barışı getirecek siyasi gerekçelerle de söylüyoruz.” ifadelerini kullandı.
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ