2000 yıldan uzun süre önce Çin, Doğu ve Batı’yı ve Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan tarihi İpek Yolu’nu açtı ve o zamandan beri, karada ve denizde İpek Yolu olmak üzere büyük iki ticaret koridoru aracılığıyla, Çin’in ipek, çay ve porseleni sürekli olarak Asya ve Avrupa’nın çeşitli bölgelerine sevk edildi.
2000 yıldan uzun süre önce Çin, Doğu ve Batı’yı ve Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan tarihi İpek Yolu’nu açtı ve o zamandan beri, karada ve denizde İpek Yolu olmak üzere büyük iki ticaret koridoru aracılığıyla, Çin’in ipek, çay ve porseleni sürekli olarak Asya ve Avrupa’nın çeşitli bölgelerine sevk edildi. Bunlar arasında ipek ve çay, doğudan batıya tek yönlü olarak sevk edilirken, son olarak bitiş noktasında tüketilip kullanıldıktan sonra geriye çok sayıda efsane ve hatıra bıraktı. Porselen ise dünyanın dört bir yanındaki müzelerin ve ailelerin mirasında sonsuza dek korunmuş ve kültürlerin karşılıklı etkisinde kalıcı bir rol oynamıştır. İpek Yolu’ndaki kültürel değişim ve karşılıklı deneyimlerden yararlanmaya “Çin porseleni” taşıyıcısı üzerinden bakalım.
Ras Al Khaimah: Ming Hanedanı döneminde kullanılan porselen parçalar Basra Körfezi’nde bulundu
“Çin porseleni” bir zamanlar Basra Körfezi’ne kadar ihraç ediliyordu. Yasak Şehir Saray Müzesi’nin daha önce katıldığı yurtdışındaki bir arkeolojik proje bunu doğruluyor. Bu proje, Basra Körfezi’nin çıkışını koruyan ve antik Deniz İpek Yolu’nun önemli bir düğümü olan Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Ras al-Khaimah (Julfar) şehrinde yürütüldü. Buradaki kalıntılarda porselen parçaları keşfedildi.
2019 yılında Yasak Şehir Saray Müzesi, Jilin Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü gibi birimler, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Ras al-Khaimah Emirliği’nin “Hükümet Eski Eserler ve Müzeler Dairesi” ile ortak bir arkeolojik ekip oluşturarak, Ras al-Khaimah (Julfar) kalıntıları Koruma Bölgesi’ndeki Al-Nuudud ve Al-Mataf kalıntılarında iki kez arkeolojik kazı çalışmaları yürüttü ve kalıntı bölgesinde sistematik bölgesel araştırmalar gerçekleştirilerek, önemli keşifler elde edildi.
Yasak Şehir Saray Müzesi Porselen Ürünleri Bölümü’nden Araştırmacı Kütüphaneci Wang Guangyao, “İlk parçada gördüğünüz Çin’in Longquan kentine özgü soluk yeşil renkli bir porselenidir, erik yeşili ve bambu filizlerinin rengine benzer. Dönemin porseleni üzerine bir işaret yapmıştım, burada imparatorluğa ait porselen, yani Longquan kentine özgü soluk yeşil renkli bir porselen keşfedildi. Ertesi gün buradaki kalıntılarda yine bir mavi ve beyaz porselen gördüm.” dedi.
Devlet Kültürel Miras İdaresi gibi birimler tarafından düzenlenen Kuşak ve Yol Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji İş Birliği Sergisinde, Ras al-Khaima’daki arkeolojik keşifte bulunan bazı porselen kültürel kalıntılar sergilendi. Bir mavi ve bir beyaz porselen parçası, Yasak Şehir’in eski koleksiyonuna benzeyen tipik bir deniz suyu desenidir.
Wang Guangyao, “Bu porselen parçalar, Zheng He’nin Yongle dönemindeki Jingde kasabasından mavi-beyaz porselenlerle Batı’ya gittiğini kanıtlıyor. Bu kanıtlara göre, Zheng He, Çin İmparatorunun günlük yaşamda kullandığı porselenleri Batı’ya götürmüş. Bu bizim arkeoloji çalışmalarımızda bu porselenleri keşfetmemize olanak sağlıyor. İlk kez Basra Körfezi bölgesinde elde ettiğimiz arkeolojik araştırmalarda Zheng He’nin Batı’ya yolculuğuna ilişkin kanıtları bulduk.” dedi.
Yasak Şehir Saray Müzesi arkeoloji araştırmacısı Xu Haifeng, “Daha geniş açıdan bakıldığında, Hint Okyanusu Kıyısı ticaret topluluğudur. Basra Körfezi’nin güney kıyısındaki Las al-Khaimah’ın deniz veya iskelenin önemli bir çıkış noktası olabileceğini görüyoruz. Çin’den yurtdışındaki hanedan ve devletlere satılan porselenlerin dışında, halklararası ticareti de kapsıyor, bu Deniz İpek Yolu’nun önemli konumunu oluşturuyor.” dedi.
BAE’deki Ras al-Khaimah’da “porselen” kayıtları
Yasak Şehir Saray Müzesi tarafından Ras al-Khaimah’da yürütülen arkeolojik bulgular, Ras al-Khaimah’ın 14. yüzyıldan 17. yüzyılın ilk yarısında, yani Çin’in Yuan Hanedanı’nın sonlarından Ming Hanedanı’nın sonlarına kadar Çin ile ticari temasları olduğunu kanıtlıyor. Ras al-Khaimah Emirliği, Umman Burnu’nun batısında yer alan Birleşik Arap Emirlikleri’nden biridir. 600 yıldan daha uzun bir süre önce Zheng He’nin yolu nasıl buraya düştü? Bunun cevabını birlikte Ras al-Khaimah’ta arayalım.
Deniz rüzgarının etkisiyle hurma ağaçları her yerde görülürken 12. yüzyılın başlarında Ras al-Khaimah, Arap seyyahların günlüğünde yer buldu. Basra Körfezi’nin korunmasını sağlayan Hürmüz Boğazı, önemli coğrafı konumuyla, Ras al-Khaima’nın altı veya yedi yüz yıl önce müreffeh bir ticaret pazarı sunmasına olanak sağladı.
Petrolün Arap dünyası ekonomisinin bel kemiği haline gelmesinden çok önce, Ras al-Khaima, geniş vahasıyla bu bölgedeki zengin ve yaşanabilir bir yer haline geldi.
Burada uzun sürdürülen ticaret tarihi günümüzde çöle dönüştü. Fakat, Ras al-Khaimah Ulusal Müzesi’nde, en parlak ticaret döneminin izlerine rasladık.
Ras al- Khaimah Ulusal Müzesi Başkanı Mohamed Ojad Tanaj, “Buradaki porselenler üzerinde balık gibi canlıların figürünü görebiliyoruz. Tüm bunlar Çinlilerin günlük yaşamını yansıtırken, Çin kültürünün çekiciliğini gözler önüne seriyor.” dedi.
Ras al-Khaima’daki kalıntılarda yürütülen arkeolojik kazılarda, Çin’in Tang Hanedanından Qing Hanedanına kadar çeşitli dönemlerine ait toplam 4 bin 500’den fazla yurtdışına satılmış porselen çıkarıldı.
Mohamed Ojad Tanaj ayrıca, porselenlerin bazı kısmının alt tabakadakilerin günlük yaşamlarında yemek soflarında kullanması için verildiğini, ancak porselenlerin arasında Çin imparatoru tarafından buradaki yetkililere diplomatik hediye olarak verilen Çin kraliyetine ait porselen parçalarının da bulunduğunu belirtti.
Bunlar arasında en mükemmelliğiyle bilenen bir porsenelen parçası şu anda Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’deki Louvre müzesinde sergileniyor. Üzerindeki narin çiçek ve kuş motifleriyle ilgi çeken bu mavi-beyaz porselen tabak, Çin tarafından muhtemelen 700 yıl önce Ras al-Khaima’daki yetkililere diplomatik hediye olarak verilmiştir.
Ming Hanedanına ait mavi-beyaz porselen tabak son “bulmacayı” tamamlıyor
Porselen tabağın ilginç bir “yeniden buluşma” hikayesi de var. 1977’de, Ras al-Khaima’da yürütülen kazı çalışmalarında Ming Hanedanı dönemine ait bir tabak bulundu, tabak üzerinde yapılan onarım sırasında tabağın köşesindeki bir parçanın eksik olduğu fark edildi. On yıl sonra, Carl Gross adında bir İngiliz, beklenmedik anda gazetede bir porselen tabağın fotoğrafını gördü ve daha önce Ras al-Khaima’da tatil geçirdiği sırada deniz kıyısında yürüyüş yaparken, beklenmedik bir anda yerde bir mavi beyaz porselen parçasını buldu ve geziden bir hatıra olarak yanına aldı. Onun deniz kıyısından bulduğu porselen parçası işte o mavi ve beyaz porselen tabağın bahsettiğimiz eksik parçasıydı.
Ortak arkeolojik çalışmalar, Ras al-Khaimah ile Çin’in uzun bir ticaret geçmişine sahip olduğunu doğruluyor
2019’yılı itibariyle, Yasak Şehir arkeologları, Ras al-Khaima’daki Julfar antik kentine gelerek iki mevsimlik bir süre arkeolojik kazı gerçekleştirdiler. Kazı sırasında, Jingdezhen imparatorluk fırınında yapılan mavi ve beyaz poselen parçaları ve Zhejiang’daki Longquan fırınında yapılan ondan fazla memuriyet Longquan porselen parçası bulundu. Bu da Ras al-Khaima’’nın Ming Hanedanının ilk yıllarında kimse tarafından bilinmeyen bir balıkçı köyü olmadığını kanıtlıyor.
Las al-Khaimah Ulusal Müzesi Başkanı Mohammed Ojad Tenej, “Julfar kenti dönemin önemli bir limanıydı, dolayısıyla İpek Yolu ve Deniz İpek Yolu hakkında konuştuğumuzda, Çin’le hem ticari hem de kültürel ilişkiler konusunda çok yakın bağımız vardır.” dedi.
Günümüzde Dubai’daki dünyanın en büyük alışveriş merkezinde, Jingdezhen’in modern seramikleri pırıl pırıl parıldarken, dünyanın dört bir yanından turistleri çekiyor. Halklar arasındaki kadim bağlantılar porselen vesilesiyle tekrar kuruldu.
Bir ziyaretçi, “Çin’in el yapımı tabakları ve porselenlerini çok beğeniyorum, bu ürünlerin yapım ve cilalama işlemleri mükemmel. Buradan geçerken bu harika ürünlere rastladım ve bir porselen seti evime götürmek istiyorum” ifadesini kullandı.
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ