CMG Yorumcusu Chen Tingyao, dünya ekonomisinin damarlarından biri olarak endüstri ve tedarik zincirlerinin ekonomik işleyişe önemli bir güvence sağladığını vurguladı.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping dün önemli uluslararası ekonomik kuruluşların yöneticileriyle bir araya geldi. Xi görüşmede Çin’in Çin-ABD ilişkilerinin geliştirilmesine ilişkin yaklaşımını anlatırken, gümrük vergisi savaşı, ticaret savaşı ve bilim ve teknoloji savaşının tarihi eğilimlere ve ekonomik kurallarına ters düştüğüne dikkat çekerek bu savaşların hiçbir kazanının olmayacağının altını çizdi.
CMG Yorumcusu Chen Tingyao, dünya ekonomisinin damarlarından biri olarak endüstri ve tedarik zincirlerinin ekonomik işleyişe önemli bir güvence sağladığına dikkat çekerek “Endüstri ve tedarik zincirleri bir ağaca benzetilirse, bu zincirleri oluşturan her halka ise küçümsenmeyecek bir önem taşır. Çünkü bir halkada sorun çıkarsa, ağacın tamamı zarar görür. Buna en iyi örnek çip verebilir. Bir çipin üretiminde en az 7 ülkeden 39 işletmenin eşgüdümlü çalışmasına ihtiyaç duyuluyor.” dedi.
Günümüz dünyasının, çalkantı ve değişimle şekillenen yeni bir döneme girmiş durumda olduğunu vurgulayan Chen Tingyao “Küreselleşmeden uzaklaşma eğilimi giderek güçlenirken, özellikle ABD öncülüğündeki gelişmiş Batılı ülkeler, kendi tekel konumlarını koruma amacıyla 'riskleri ortadan kaldırma' gerekçesiyle ayrışmayı teşvik etmeye başladı. Bu yaklaşım, küresel tedarik ve endüstri zincirleri arasındaki işbirliğine ciddi zarar verirken, ekonomik verimliliği düşürdü ve ortak kalkınmayı engelledi. Ayrıca, bu politikaların, küresel sanayi ve ticaret çevrelerinin beklentileriyle de uyuşmadığı açıkça görülüyor.” açıklamasını yaptı.
Dünyadaki en büyük iki ekonomisi olan Çin ve ABD’nin küresel tedarik ve endüstri zincirleri açısından kendi avantajları olduğunun altını çizen Chen Tingyao şunları kaydetti:
“Ancak, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla ortaya çıkan zorlukların üstesinden gelebilmek için, iki ülkenin birbirini bir tehdit olarak görmek yerine bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekmektedir. Çin ve ABD, küresel tedarik ve endüstri zincirlerinin istikrarını sağlamak adına kendilerine düşen sorumlulukları üstlenmelidir. Beijing'de kısa süre önce sona eren 2. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı, yurt dışından gelen katılımcı sayısıyla yeni bir rekora imza attı. Özellikle ABD’li işletmelerin sayısındaki artış dikkat çekerken, bu durum, ABD'li şirketlerin Çin ile işbirliğini güçlendirme konusundaki kararlılığını açıkça ortaya koydu. Ekonomik küreselleşmenin giderek derinleştiği günümüzde, iş birliği toplumsal ilerlemenin vazgeçilmez bir yolu olarak öne çıkıyor. Fakat bu işbirliğinin engellenmesi, yalnızca ülkeler arasında değil, küresel ekonomi üzerinde de ciddi zararlara yol açacaktır.”
CMG Yorumcusu Chen Tingyao, ABD’nin son yıllarda Çin mallarına yönelik uyguladığı yüksek gümrük vergilerinin, Çin ile ABD arasındaki ticaretin üçüncü taraf üzerinden gerçekleştirilmesine ve dolayısıyla küresel ticaret maliyetlerinin artmasına yol açtığını belirterek “ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu'nun tahminine göre, 2017-2022 yılları arasında ABD’nin Çin’den yaptığı ithalatta her yüzde 1’lik azalma, Vietnam’dan yapılan ithalatın birim fiyatını yüzde 2, Meksika’dan ise yüzde 0,6 artırdı. Bu veriler, 'ayrışma' stratejisinin sürdürülebilir olmadığını ve 'blok oluşturma' girişimlerinin yalnızca kendine zarar verdiğini ortaya koyuyor. Dünyanın en büyük iki ekonomisi olan Çin ve ABD, ancak sıkı bir işbirliği ile ekonomik verimliliği artırabilir ve ortak kalkınmayı mümkün kılabilir. Bu tür bir yaklaşım, hem iki ülke hem de küresel ekonomi için daha sağlıklı bir geleceğin anahtarıdır.” ifadelerine yer verdi.
Apple'ın 200 büyük tedarikçisinin yüzde 80'inden fazlası Çin'de faaliyet gösteridiğini vurgulayan Chen Tingyao, şöyle devam etti:
“GE Healthcare, Çin'de geniş bir tedarik zinciri ağı kurarak binlerce tedarikçinin gelişimini desteklerken, Tesla'nın Shanghai'deki enerji depolama süper fabrikasının inşası hız kazanmış durumda ve bu tesis dünya çapında tedarik sağlayacak. Bu gelişmeler açıkça gösteriyor ki, tedarik zincirinin istikrarı ancak güçlü bir bağlantısallık ile korunabilir. Böylece tedarik zinciri, gerçek anlamda bir 'kazan-kazan zinciri' haline dönüşebilir. Çin ve ABD ekonomik kalkınmaya yeni ivme kazandırmak için 'yenilik' konusunda iş birliğinde bulunup, küresel tedarik zincirinin iyileştirilmesini teşvik edebilir. Küresel endüstri ve tedarik zincirlerinin iki kilit halkası olan Çin ve ABD, ancak birbirleriyle iletişim kurarak dünyaya fayda sağlayabilir.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ