Ankara, 18 Aralık (Hibya) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Geride bıraktığımız yılı İsrail tehdidi ve saldırganlığıyla tamamlıyoruz. Lübnan'da bugün ateşkes sağlanmış olsa da, ateşkese giden süreçte 1 milyondan fazla insan yerlerinden edildi.
Dört binden fazla Lübnanlı ise İsrail tarafından katledildi. Bugün bir kez daha kendilerine Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve Lübnanlı kardeşlerimize başsağlığı diliyorum.
Bu İsrail’in Lübnan’a ilk saldırısı değil. Geçmişte de Lübnan benzer tacizlere muhatap olmuştur. Gelinen noktada herkes şunu görmelidir; Lübnan’ın güvenliği bölgenin istikrarından ayrı değerlendirilemez. Gazze’de ateşkes ve kalıcı barış sağlanmadan da bölgemiz huzura kavuşamaz.
Her kim daha fazla kan dökerek, daha fazla yıkarak, yok ederek, sivil katlederek güvenliğini artıracağına inanıyorsa vahim bir yanlışın içindedir. İsrail hükümetinin halen bu gerçeği anlamadığına daha doğrusu anlamak istemediğine şahit oluyoruz.
Türkiye İsrail saldırganlığına karşı elindeki tüm imkanlarla Lübnan’ın arkasında durmuş insani yardımlarını sürmüştür. Bu süreçte Sayın Mikati ile düzenli istişare halindeydik.
Sayın Mikati’yi ülkesinin bu zor döneminde sergilediği liderlikten ötürü samimiyetle tebrik ediyorum. Kendisiyle ve heyetiyle bugün yaptığımız istişareleri işte bu arka plan ışığında gerçekleştirdik.
İsrail’in ateşkese harfiyen uyması ve Lübnan’da yol açtığı zararı tazmin etmesi için uluslararası toplum tarafından baskının sürdürülmesi gereklidir. Biz de bu konuda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Türkiye ile Lübnan arasında çok geniş bir yelpazede iş birliği mevcuttur. Bugünkü görüşmelerimizde bu iş birliğinin geliştirilmesi noktasında atabileceğimiz adımları ele aldık.
Lübnan halkının birliğine ve iç barışına katkılarımızı sürdüreceğiz. Lübnan’ın istikrarını hedef alan her türlü teşebbüsün karşısındayız. Bunu Sayın Mikati’ye de çok net bir biçimde ifade ettim.
Mikati ile Suriye’deki gelişmeleri de etraflıca değerlendirdik. Suriye’de artık yeni bir dönem başlamıştır. Suriye’nin iki önemli komşusu olarak birlikte hareket etmemiz gerektiği hususunda mutabıkız.
Suriye’nin istikrarı bölgenin istikrarı demektir. Suriye’deki kargaşanın sıkıntısını da son 13 yıldır tüm bölge çekmiştir. Tıpkı bizim gibi Lübnan’da Suriyeli kardeşlerimize tereddütsüz kucağını açmış, ev sahipliği yapmıştır.
Suriye’nin yeniden imarıyla günlük yaşamın normalleşmesi önceliğimizdir. Tüm kesimlerin temsil edildiği kapsayıcı ve kuşatıcı daimi bir idarenin teşkili Suriyeliler kadar biz bölge ülkeleri işin de önem arz ediyor.
Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının koruması da aynı şekilde ülkemizin asla taviz vermeyeceği bir başka husustur.
İlk günden beri bölücü emellerle ilgili tutumumuzun ne olduğunu söyledik, tüm dünyaya ilan ettik, kararlılığımızı ortaya koyduk. Türkiye bu süreçte ihtilafın başından bu yana yaptığı gibi Suriye halkının yanında duracak, gereken her katkıyı sağlayacaktır.
Suriyeli kardeşlerimize buradan şu mesajı iletmek istiyorum. Bu dönem birlik içinde, dayanışma içinde, karşılıklı uzlaşı ve teenni ile hareket edilmesi gereken kritik bir dönemdir.
Basiret ve ferasetiyle Suriye halkının bu süreci alnının akıyla yöneteceğine yürekten inanıyorum. Türkiye ve Lübnan olarak müşterek hedefimiz Suriye’yi yeni bir şevkle ayağa kaldırmaktır.
Biz kardeşliğimizin ve komşuluğunuzun gereği neyse dün olduğu gibi bugün de yapmaya devam edeceğiz. Tabii bu sürecin başarıyla sonuçlanmadı için uluslararası toplumun güçlü desteğine ihtiyaç var.”
Lübnan Başbakanı Necip Mikati’nin konuşmasından satır başları ise şu şekilde:
“Lübnan’ın tarih boyunca içinden geçtiği her zorlu dönemde Türkiye bir destek ülkesi olarak ortaya çıkmıştır. Sizin vatanımız ve halkımıza karşı beslemiş olduğunuz kardeşçe duygulardan dolayı gerçekten minnettarız.
Ülkelerimiz ve halklarımız arası sağlam ve köklü ilişkilerden dolayı da mutluyuz. Bugün siz ve bakanların huzurunda yapmış olduğumuz görüşme ilk toplantı değildi.
Her zaman olduğu gibi Sayın Erdoğan’ın konuyla yakinen ilgisini gördük. Özellikle de insani yardım ve siyasi bağlamda İsrail saldırılarına maruz kaldığımız süreçte gösterdiğiniz dayanışma ve destek bizim için çok büyük anlam taşımaktadır.
Sayın Erdoğan, maalesef ülkemiz aylardan beridir İsrail’in saldırıları neticesinde ekonomik, toplumsal, çevresel bağlamda ciddi zararlara maruz kalmıştır. Bu durmuş da değildir. Hala her gün gerçekleşen ihlallerle de devam etmektedir.
İsrail ateşkese uygun davranmamaktadır ve ateşkeste belirtilen hususlara da bağlı kalmamaktadır.
Coğrafi bölgemiz son dönemlerde siyasi anlamda da ciddi dönüşümler ve değişimler yaşamaktadır. Bu bağlamda Suriye’yi görmekteyiz. Özellikle İsrail’in da bir fırsat içerisine girdiğini görmekteyiz ve bunu durdurmak için de bir baskı yapılması gerekiyor.
Bizler de Suriye’nin birliği, özgürlüğü ve tüm topraklarında tam anlamıyla egemenliğini destekliyoruz. Lübnan olarak Türkiye ile birlikte iş birliğimiz önemlidir.
Önümüzdeki dönem dayanışma ve iş birliğine dayalı yeni kapıların aralandığı bir dönem olacaktır. İkili görüşmelerimizde de bu hususlara değindik. Türkiye Lübnan dostluğu yaşasın.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ