Dünya ekonomisindeki en büyük risk iklim krizi

ÇEVKO Vakfı Söyleşisi’nde akademi ve özel sektör bir araya geldi.

Dünya ekonomisindeki en büyük risk iklim krizi
Yayınlama: 03.11.2023
5
A+
A-

Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu tarafından düzenlenen “İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler” başlıklı çevrimiçi söyleşide Coca-Cola İçecek Grup Sürdürülebilirlik Müdürü Özlem Mutlu Doğan, Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, Çukurova Üniversitesi İklim Elçisi Sercan Yakın ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde bir araya geldi.

ÇEVKO Vakfı, ÇEVKO Vakfı Söyleşileri ile iklim krizi konusunu tüm yönleriyle ele alıyor. Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu'nun hazırladığı söyleşide, “İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler” başlığında akademi ve özel sektörden konuşmacılar Dünya’nın bu konuda geldiği son durumu değerlendirdi. İklim krizinin yol açtığı çevre sorunlarının yanı sıra, iklim krizinin sebep olduğu ekonomik sorunlar da gündeme taşındı. Sorunların yanı sıra çözüm önerileri ve yapılan uygulamaların da örnek olaylarla ele alındığı toplantıda farkındalık ve bilinçlendirme dışında olası iş birlikleri de gündeme geldi. 

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: Özel Sektör ve tüm paydaşlar Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin gerçekleşmesi için daha çok katkı vermeli.

Moderatör Celal Toprak, ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’nin önemini vurgulayarak ilk sözü ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’e verdi. İmer, ekim ayının başında Global Compact ve Accenture tarafından yayımlanan 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’na değinerek bu raporun BM tarafından kabul edilen ve 2030 yılında gerçekleşmesi öngörülen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’ne özel sektörün katkısını incelediğini belirtti.

Raporda, özel sektörün 2015-2022 yılları arasında BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne en büyük katkısının yeni iş olanakları yaratmak ve ekonomik büyümeyi arttırmak yönünde olduğunun; ancak bu büyümenin çevreye olumsuz etki edecek şekilde gerçekleştiğinin; yaratılan olumsuz çevresel faktörlerin dünyada yoksulluk, açlık, sağlık ve küresel barış konularındaki toplumsal bozulmayı tetiklediğinin vurgulandığını belirten İmer, hedeflere ulaşılabilmesi için, aralarında cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi, iklim eyleminin hızlanması, suyla ilgili dayanıklılığın arttırılması ve döngüsel ekonomiye yatırım yapılmasının da bulunduğu on temel önerinin raporda yer aldığını bildirdi.  

Mete İmer, ÇEVKO söyleşilerinde yer alan öncü özel sektör kuruluşları ve üniversitelerin yanında, kamu yönetimine, belediyelere, bireylere, kısacası tüm paydaşlara acilen eyleme geçilmesi ve daha fazla ilerleme kaydedilmesi için büyük sorumluluk düştüğünü belirtti. ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’nun paydaşlarla iş birliği içinde bu kritik küresel konularda farkındalık yaratmayı sürdüreceğini sözlerine ekledi.

Özlem Mutlu Doğan, Coca-Cola İçecek (CCI) Grup Sürdürülebilirlik Müdürü: Kaynak tüketimini azaltmaya ve atık üretimini minimize etmeye odaklanıyoruz.

CCI Grup Sürdürülebilirlik Müdürü Özlem Mutlu Doğan sektörler genelinde sürdürülebilirlik kavramının çok önemli bir başlığa dönüştüğünü vurguladı. Dünya Ekonomik Forumu 2022 küresel risk raporuna göre önümüzdeki 10 yılın sonunda dünya ekonomisini doğrudan etkileyecek ilk riskin iklim değişikliğiyle mücadelede başarısızlık olduğunu belirten Doğan, herkesin bu noktaya odaklanması gerektiğinin altını çizdi.

Faaliyet gösterdiğimiz 11 ülkede, toplumların sürdürülebilirliği ve refahı için, sürdürülebilirliği iş yapış biçimimiz olarak görüyor, değer yaratmayı sürdürülebilirlik stratejimizin merkezine koyuyoruz diyen Doğan, Coca-Cola İçecek'in sürdürülebilir değer yaratma modelini anlattı ve değer yaratma modelinin sorumlu üretim ve tüketim, su, enerji, eğitim ve cinsiyet eşitliği gibi birçok Sürdürülebilir Kalkınma Amacına katkı sağladığını vurguladı. 

Geleceğe dönük çevresel ayak izini azaltmanın, sosyal eşitliği sağlamanın, toplumdan aldığını toplumla paylaşmanın CCI’ın sorumluluğu olduğunu belirten Doğan, Coca-Cola İçecek’in 2030 Sürdürülebilirlik Taahhütlerinin iki başlık altında toplandığını çevre ile ilgili olan başlıkların ambalaj, su, iklim; sosyal alandaki taahhütlerin insan hakları, çeşitlilik & kapsayıcılık ve toplum başlıkları olduğunu söyledi. 

İklim kriziyle mücadele odağındaki ilk taahhütlerinin üretim tesislerinde 2030 yılına kadar %100 yenilenebilir elektrikle çalıştırma ve karbon nötr üretime geçme olduğunu vurgulayan Doğan, “Şu an itibarıyla Pakistan KPGF ve Multan’da, Türkiye Isparta ve Köyceğiz’de güneş enerjisi panelleri ve Türkiye Çorlu’da da rüzgar tribünü kurulumlarımızı tamamladık. 2030 yılına kadar elektrik ihtiyacımızın %50’sini yenilenebilir enerji satın alımıyla, %40’ını yatırımlarımızla, %10’unu da karbon sıfırlamayla karşılamayı hedefliyoruz” dedi. Özlem Mutlu Doğan, iklim değişikliğindeki ikinci hedefin ilk taahhütlerini de kapsadığını; fakat tüm değer zincirini ele aldığını, 2030’a doğru iş hacmini büyütürken 2015 Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığı yılı baz kabul ederek 2015’e kıyasla doğrudan ve dolaylı ürün başına emisyonları mutlak olarak %13 azaltmayı hedeflediklerini belirtti.

Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu / Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı: Hepimiz aynı gemideyiz

Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, iklim krizinin en önemli çıktılarından biri olan su sorunu ve suya erişimdeki zorluklara odaklanan bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Zaimoğlu, iklim krizinin sonuçlarının gelecekte bir zamana değil, bugüne etki ettiğinin altını çizerek sözlerine başladı. Paris Antlaşması’nın üstünden geçen sekiz yıla rağmen, bu süreçteki ilerlemenin yetersiz olduğunu belirten Zaimoğlu, özellikle savaşlardaki insani sorunların yanı sıra, ölçülemeyen karbon salımı sorunu olduğunu da vurguladı. Gelişmiş ülkelerin bazı üretim alanlarını gelişmekte olan ülkelere kaydırarak sorundan kurtulamayacağını belirten Prof. Dr. Zaimoğlu, iklim krizinde sınırların bir önemi olmadığını, tüm ülkelerin aynı gemide olduğunu söyledi. 

Prof. Dr. Zaimoğlu, tüm bu çerçeve içinde tarımda kullanılan suyun karbon gibi vergilendirilmesi gerektiği konusuna dikkat çekti. Su kullanımını yönetmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Zaimoğlu, “sanal su kullanımı” kavramının anlaşılması gerektiğini söyledi. Bir sebzenin üretiminde de su kullanıldığını ve ürün yetiştirilip ihraç edildiğinde kullandığı suyla birlikte ihraç edildiğini, bu konunun göz ardı edildiğini belirten Zaimoğlu, her ürünün sanal su ayak izinin de ölçülmesi gerektiğini belirtti.

Tarladaki üretimden sofradaki çatala gelene kadar tüm tarım ürünlerinin her aşamada su tükettiğini ve en yoğun su ihracatının tarım ürünleriyle gerçekleştiğini, bu sanal su kullanımının çevresel sürdürülebilirlik için mutlaka vergilendirilmesi ve bu yolla iklim kriziyle mücadelede kaynak yaratılabileceğini belirtti. 

Sercan Yakın / Çukurova Üniversitesi İklim Elçisi: Kampüsteki ekili alan yüzde 17’den yüzde 35’e yükseldi

Çukurova Üniversitesi İklim Elçisi Sercan Yakın ise, eğitim gördükleri üniversitede iklim mücadelesiyle yakın, orta ve uzun vadede sonuçlar getirecek birçok farklı uygulamayı, sosyal katılımla gerçekleştirdiklerini belirtti. Üniversite Kampüsündeki ekili alanın yüzde 17’den yüzde 35’e yükseldiğini belirten Yakın, kampus içinde bisiklet kullanımını teşvik eden uygulamalardan, enerji verimliliği aktivitelerine, yeşil binalara geçişten bilinçlendirme etkinliklerine kadar birçok farklı örnek olay uygulamasını anlattı. 

Sercan Yakın Çukurova Üniversitesi’nin, Türkiye’de kağıtsız ofis konseptini kullanan 105 üniversite arasında ilk 10’da yer alarak, Yeşil Ofis Ödülüne layık görüldüğünü de sözlerini ekledi. Çukurova Üniversitesinde resmi belgeler, Elektronik Belge Yükleme Sistemi (EBYS) kullanımıyla iletiliyor. 2014 yılından bu yana kullanılan bu sistem sayesinde üniversitede 22 milyon A4 kağıt, 2 bin 738 ağaç, 13 milyon litre su tasarruf değerleri sağlandı, 773 ton CO2 salımından ve 55 ton katı atıktan kaçınıldı.

Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu'nun hazırladığı “”İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler” başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından da izleyebilirsiniz: 

 

 


SANAYİ HABER AJANSI

SAVUNMA GAZETESİ

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.