III. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası, açılış konuşmalarıyla 7 Kasım Salı günü kamu kurumları üst düzey yöneticileri, akademisyenler, iş dünyasından isimlerin yer aldığı konuşmalar ve panel programlarıyla İstanbul Sanayi Odası’nda başladı.
COP28 öncesi başlayan hafta boyunca gerçekleşecek panellerde döngüsel ekonomi iş modelleri, döngüsel tedarik zinciri, sürdürülebilir üretim, ikiz dönüşüm, üretim süreçlerinde karbonsuzlaşma, sürdürülebilir malzemeler, yeşil satın alma, yeşil dönüşümde OSB’lerin rolü ve eko-endüstriyel alanlar gibi ana başlıkların yanı sıra ülkemiz ve Kuzey Avrupa ülkelerinden uzman ve iş dünyası temsilcilerinin bakış açıları ile iyi uygulama çalışmalarına yer verilecek.
Türkiye'nin döngüsel ekonomiye geçişini hızlandırmak amacıyla gerçekleştirilen Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası etkinliği DCube Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik A.Ş. (DCube), Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G) ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) iş birliğinde bu yıl üçüncü kez, 7-8-9 Kasım tarihlerinde İstanbul Sanayi Odası ve TÜSİAD ev sahipliğinde hibrit olarak gerçekleştiriliyor.
Finlandiya Büyükelçiliği, Business Finland’ın stratejik ortaklığında düzenlenen III. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası 7 Kasım Salı günü açılış konuşmalarıyla başladı.
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Müzakereleri ve Uluslararası Politikalar Dairesi Başkanı Ayşin Turpancı yaptığı açılış konuşmasında, “İklim değişikliği, çevre sorunu olmaktan çıkarak kalkınma ve ekonomi sorunu haline gelmeye başladı. Dünyayla birlikte bizi bekleyen bir süreç var. İklim değişikliği başka türlü bir mücadele gerektiriyor. Bildiğiniz gibi 2015 yılında kabul edilen Paris Anlaşması'nın amacı küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi devrimi öncesi döneme göre 1,5 derece ile sınırlamak. Şu anda iklim değişikliği konusunda insanlık için kırmızı alarm verilmiş durumda. Paris Anlaşması'ndaki müzakerelerin yanı sıra, uluslararası toplum, daha iddialı bir iklim eylemi için farklı girişimleri konuşuyor. 28. Taraflar Konferansı 30 Kasım -12 Aralık tarihlerinde Dubai'de düzenlenecek ve ortada pek çok önemli konu var. Ülkelerin iklim kaynaklı kayıp ve zararları için yeni bir fon düzenlemesi yapılması, kolektif ilerlemenin gösterileceği Küresel Durum Değerlendirmesi ve finans gibi konularda kararlar alınmasını bekliyoruz. Heyet olarak bütün süreci yakından takip ediyoruz. Diğer taraftan Konferans dahilinde 1-2 Aralık tarihlerinde düzenlenecek “Liderler Zirvesi”ne devlet başkanları seviyesinde geniş bir katılım bekleniyor. Türkiye, bilimsel raporlarda iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en çok hissedecek olan Akdeniz havzasında yer almakta. Ülkemiz Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği yeşil dönüşüm ve 2053 net sıfır hedefi çerçevesinde iklim değişikliği ile ilgili her düzeyde planlar, eylem planları ve stratejiler geliştirmekte. Ülke olarak Taraflar Konferansı süreçlerini çok önemsiyoruz. COP28 öncesi sektörün farkındalığı ve aşağıdan yukarı yaklaşım olması çok önemli, biz de katılımcı ve kapsayıcı bir anlayışla bu yönde politikalarımızı güçlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi, Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, konuşmasında “Lineer ekonomi olarak ifade edilen “al-yap-kullan-at” modelinden artık vazgeçmeliyiz. Ürün ve malzemelerin atılmak yerine yeniden kullanıldığı, onarıldığı ve geri dönüştürüldüğü döngüsel iş modellerini ana akım haline getirmemiz ve bir endüstriyel süreçten kaynaklanan atıkların bir diğeri için değerli bir girdi haline geldiği “döngüsel ekonomi modeli”ni hayata geçirmemiz gerekiyor. Sürdürülebilirlik adına ekonomimiz lineerden döngüsele evrilecekse, burada nasıl ürettiğimiz kadar nasıl tükettiğimiz de aynı düzeyde önem taşımaktadır. Bu dönüşüm sürecinde, kamu ve özel sektör işbirliğinin olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum. Çünkü ne özel sektörün ne de kamunun bu meşakkatli yolculuğu tek başına alması kolay olmayacak.” dedi.
DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş. Başkanı Berna Aşıroğlu da “2021 yılından bu yana, uluslararası konuk ve konuşmacılar, kamu ve özel sektör temsilcileri, pek çok farklı sektöre yönelik girişimler ve kıymetli paydaşlarımızla birlikte döngüsel ekonomiyi Türkiye’de gündem haline getiriyoruz. DCube olarak, sürdürülebilir bir kalkınma için bütüncül bir yaklaşımın gerekliliğine inanıyoruz. Döngüsel iş modellerinin uygulanması ile sürdürülebilirliği kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirme amacıyla; gerek şirketler, gerek çatı örgütler, gerekse OSB'lerle birlikte yürüttüğümüz dönüşümü destekleyici çalışmalarımız ve Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası’nın birbirini desteklemesini çok önemli buluyoruz.” dedi.
Hedefler için İş Dünyası Platformu Başkanı İrem Oral Kayacık da “Döngüsel ekonomi, kapsayıcı bir şekilde tasarlandığında çevreyi koruma, ekonomiyi iyileştirme ve sosyal adaleti yükseltme potansiyeline sahiptir. Teknolojinin hızlı değişimi ve doğru ekonomik politikaların uygulanması, hem kaynaklarımızın verimli kullanılmasına katkıda bulunacak, hem de dezavantajlı topluluklara yeni kaynaklara ulaşım imkanı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
SKD Türkiye, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Duygu Yılmaz ise konuşmasında “SKD Türkiye olarak, 2016 yılından bu yana döngüsel ekonomide ölçülebilir çıktıları olan somut projeler ve çalışmalarla iş dünyasını harekete geçirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası, döngüsel ekonomi bilincinin iş dünyasında yaygınlaşması için seferber olduğumuz önemli organizasyonlardan biri. Zira döngüsel ekonomi mekanizması ile yenilenebilir enerjiye ek olarak sera gazı emisyonlarının yüzde 45’ine etki etme imkanımız bulunuyor. Bu yıl üçüncü kez düzenlediğimiz haftada döngüsel ekonomiyi tüm paydaş ekosistemiyle birlikte kapsamlı bir şekilde ele alarak döngüsel ekonomi prensiplerinin hayata geçirilmesine öncülük edeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz bu günlerde, ülkemizin sürdürülebilirlik alanında uluslararası rekabette öne çıkmasına sağlayacağı katkıyı düşünerek Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası’nın, şimdi çok daha kritik olduğunu vurgulamak isterim. Kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinden çok kıymetli konuşmacıların ve iyi uygulama örneklerinin yer alacağı panellerin ülkemizin yeşil dönüşümüne büyük etkisi olacağına inanıyorum.”dedi.
Finlandiya Büyükelçiliği İkinci Katibi Tiina Kaarela konuşmasında “Döngüsel ekonomi, Finlandiya'nın karbon nötr bir topluma geçişinde kilit bir unsurdur. Döngüsellik, atık ve geri dönüşümden daha fazlasını ifade eder – tek gezegenimizin sınırları içinde gelişen bir ekonomi yaratmak için farklı paydaşlarla geniş ortaklıklar ve işbirliği anlamına gelir. Finlandiya'nın amacı 2035 yılına kadar mevcut ekonomimizi döngüsel bir ekonomiye dönüştürmektir. Döngüselliğe doğru ilerlemek, 2035 yılına kadar iklim nötrlüğü hedefimize ulaşmak ve biyoçeşitliliği korumak için de önemli bir adımdır.” ifadelerini kullandı.
COP 28’in hemen öncesinde gerçekleştirilen III. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası, küresel gündemdeki gelişmeler ışığındaki döngüsel ekonomi çalışmalarının değerlendirilmesine fırsat sağlarken, aynı zamanda Avrupa Birliği ve Kuzey Avrupa ülkeleri temsilcilerinin bu alandaki vizyon, deneyim ve iyi uygulama örneklerini aktarmaları için uygun bir zemin yaratacak.
Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde attığı önemli adımları döngüsel ekonomi perspektifinden gündeme taşıyacak etkinlik ile endüstriyel süreçlerde değer zincirlerinin, üretim ve hizmetlerin, tüketim alışkanlıklarının döngüsel ekonomi anlayışıyla yeniden kurgulamasının kolaylaştırılması hedefleniyor.
Açılışı İstanbul Sanayi Odası’nda yapılan III. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası, 8 Kasım’da da İstanbul’da devam edecek. Haftanın kapanışı ise 9 Kasım Perşembe günü TÜSİAD Ankara Temsilciliği’nde yapılacak.
DCube Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik A.Ş. (DCube) Hakkında:
Çağımızın kaynak sürdürülebilirliği ihtiyacına doğanın döngüsel yapısıyla çözüm sunan DCube, Türkiye’nin döngüsel ekonomiye geçişini hızlandırmayı amaçlar. DCube, ülkemiz endüstrilerinin karbonsuzlaşması hedefiyle karbon ve malzeme yoğun sektörlere sunduğu sürdürülebilir üretim odaklı hizmetlerinde kamu kurumları, odalar, iş dünyası örgütleri, organize sanayi bölgeleri ve Avrupa’daki paydaşları ile ortaklıklar geliştirmektedir.
Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G) Hakkında:
Sürdürülebilir bir kalkınma için toplumdaki tüm oyunculara iş düştüğü anlayışıyla harekete geçen TÜRKONFED, TÜSİAD ve UNDP iş birliği ile kurulan Hedefler İçin İş Dünyası Platformu, ‘özel sektör inisiyatifiyle hayata geçirilmiş bir düşünce (Think Tank) platformudur. Özel sektör, kamu ve STK’ları, ‘sürdürülebilir kalkınma’ ortak paydasında buluşturmayı, özellikle özel sektör afet dayanıklılığı ve özel sektöre kalkınmada nasıl bir çözüm ortağı olabileceğine ilişkin yol haritaları sunmayı amaçlayan platform, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ekseninde çalışmaktadır.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Hakkında:
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), 2004 yılında 13 özel sektör temsilcisinin öncülüğünde kurulmuş ve sadece kurumsal üyelik kabul eden bir iş dünyası derneğidir. Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD – World Business Council for Sustainable Development) Türkiye’deki bölgesel ağı ve iş ortağı olan SKD Türkiye, bu iş birliğinin beraberinde getirdiği sürdürülebilirlik birikimini de çalışma grupları faaliyetleri aracılığıyla üyeleriyle ve çeşitli platformlarda paydaşlarıyla paylaşır. Halihazırda, SKD Türkiye çatısı altında, Türkiye’nin GSYH’nin yüzde 23’ünü temsil eden ve 1,1 milyon kişiye istihdam sağlayan 34 farklı sektörden 145 üye şirket bulunuyor.
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ