İYİ Parti’de seçim hazırlıkları hızlandı

İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Genel Başkan Meral Akşener’in de katılımı ile milletvekilleri, genel idare kurulu ve başkanlık divanı üyeleri ile birlikte 18-20 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da istişare kampı gerçekleştirileceğini açıkladı.

İYİ Parti’de seçim hazırlıkları hızlandı
Yayınlama: 13.11.2023
2
A+
A-

İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Başkanlık Divanı toplantısı ardından genel merkez binasında basın mensuplarının karşısına geçti.

Başkanlık Divanı’nda alınan karar doğrultusunda; 18-20 Kasım tarihleri arasında yerel yönetimler ana tema olmak üzere milletvekilleri, genel idare kurulu ve başkanlık divanı üyeleri ile Genel Başkan Meral Akşener’in katılımıyla İstanbul’da istişare kampı gerçekleştirileceğini açıklayan Zorlu, “Burada odak noktamız yerel yönetimlerdeki stratejimiz olacak. Pek çok meseleyi irdeleme fırsatı bulacağız.” dedi.

Belediye başkanları, belediye meclis üyeleri için aday adaylığı başvurularının 20 Kasım – 22 Aralık tarihleri arasında başlayacağını aktaran Zorlu, teşkilatlarda yönetici pozisyonundaki parti mensuplarının 1 Aralık tarihine kadar istifalarını vermesi gerektiğini ekledi.

Belediye başkanlığı aday adaylığı için kademeli bir ücret talep edileceğini, bu ücretin büyükşehir belediye başkanlığı için 30 bin TL olduğunu açıklayan Zorlu, gazilerden ve deprem bölgesindeki adaylardan ücret talep edilmeyeceğini açıkladı.

Yargı krizi

Anayasa Mahkemesi'nin bir hak ihlali kararı karşısında ilk derce mahkemesinin tutumuyla başlayan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin; “Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç durusunda bulunması” ile devam eden sürecin, ilgili makamların açıklamalarıyla derinleşen bir yargı krizine döndüğünü ifade eden Zorlu, “Gelişmelerin ardından yürütme organı adına yapılan açıklamalar ve son olarak Yargıtay’ın tutumu, mevcut aktörlerin çözüm üretmekten uzak olduğunu göstermektedir. Kuvvetler ayrılığının bir gereği olarak yasama ve yürütmenin; yargıya müdahalesi ve mahkeme üyelerine telkinde bulunulması kabul edilemez.” ifadesini kullandı.

“Eğer bu adımlar bir Anayasa değişikliği için yapılıyorsa olay daha da vahimdir.” diyen Zorlu, “Genel Başkanımızın dün bununla ilgili bir açıklaması oldu biliyorsunuz. Bu tartışma ikliminden faydalanarak Türkiye’yi yaklaşan yerel seçimler öncesi bir Anayasa tartışmasına sokmak gibi hamlelere biz kesinlikle karşıyız. Zira siyasi iktidar kendi siyasi çıkarları için vatandaşın daha da yoksullaşmasına tarihi bir örnek daha katmaktadır.” şeklinde konuştu.

“İYİ Parti Anayasa’yı korumak için gereğini yapacak”

Zorlu, “Türk Anayasası; satın alanın dilediği gibi dayayıp döşeyeceği, balkonu kırıp salonu büyüteceği sahibinden satılık bir ev değildir. Evin sahibi; Türk milletidir, satmaya da kiralamaya da niyeti yoktur. Anayasa ile teminat altına alınmış hakların kullanıcısı ve evin sahibi olan milletimiz, genel seçimlerde Anayasa değişikliği yapma yetkisini tek başına siyasi iktidara vermemiştir. İYİ Parti, Anayasa’yı korumak görev ve yetkisini milletimizden almıştır, gereğini yapacaktır.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olmadığına yönelik açıklamaları bulunduğuna dikkat çeken Zorlu, “Buradan hareket edilerek dünden bu yana bireysel başvuru yolunun bir anlamı ve işlevi olmadığına yönelik değerlendirmeler dikkat çekmektedir. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır.” değerlendirmesini yaptı.

Zorlu şöyle devam etti:

“Anayasa Mahkemesi’ne ancak olağan iç kanun yollarının tüketilmesi şartıyla (yerel mahkeme, istinaf ve Yargıtay’da hükmün kesinleşmesinden sonra) Anayasa’da güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuru yapılır.

Yüksek mahkemelerin vermiş olduğu kararlarda Anayasa’ya aykırılık tespit edilmesi hâlinde Anayasa Mahkemesi kararı “tavsiye niteliğinde” değil “bağlayıcı karar” olarak Yargıtay, Danıştay, İstinaf Mahkemeleri ve yerel mahkemelerce uygulanır, uygulanmak zorundadır.

Bireysel başvuru yolunun amacı ve sonucu budur.

Bireysel başvuru yolunun lafzına ve ruhuna aykırı olarak yaratılan sözde kriz ve gerginlikten anlaşılan o ki, bireysel başvuru hakkını ortadan kaldırmaya veya bunu yeniden düzenlemeye işaret hasıl olmakta. Bu gerçekten tartışmalı bir durum. Bunu asla kabul etmiyoruz. “Çözümsüzlük” ve “gayrı millî” temasının seçilmesinin sebebi ise bunu yerel seçimlerde bir argüman gibi kullanma isteği midir? Değerli vatandaşlarımız bunu dikkatle irdelesinler.”


SANAYİ HABER AJANSI

SAVUNMA GAZETESİ

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.