İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kenti olası depremlere karşı dirençli kılmak için düzenlediği “İzmir Deprem Master Planı 24” çalıştayı alanında uzman isimleri buluşturdu.
Toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen yapı stoku, fay ve zemin araştırmalarının önemine dikkat çekildi. Depremle ilgili yol haritasının konuşulduğu çalıştayda, deprem riski ve alınabilecek önlemler masaya yatırıldı.
Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İzmir Deprem Master Planı 24” çalıştayında konuşan bilim insanları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü yapı stoku ile fay ve zemin araştırmalarını değerlendirdi. Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı tarafından yürütülen tüm çalışmaların sonunda deprem tehlike haritası ile yerleşime uygunluk haritalarının oluşturulacağının vurgulandığı toplantıda, kıyıları etkileyecek tsunami tehlikesinin modellendiği de aktarıldı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdin Bozkurt, 6 Şubat depremlerini gördükten sonra İzmir’deki projenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladıklarını belirterek, “Deprem bu ülkenin gerçeği. Yer sarsıntısını engelleyemiyoruz ama yer sarsıntısının zararlarını azaltabilmek için faylardan uzak yerlere yerleşebiliriz. Özellikle tarımsal alanları yerleşime açmak yerine daha güvenli alanlara kayabiliriz. Bunu yapabilmek için yerleşim alanlarının jeolojik özelliklerini çok iyi bilmemiz lazım. Yapı stokunu riskli bölgelerden uzaklaştırmamız lazım. Yeni planlarımızı bu şekilde geliştirmemiz lazım. Var olan altyapı ve üstyapıyı iyi analiz etmeliyiz. Kriz yönetimi yerine risk yönetimine yatırım yapılması lazım” dedi.
ODTÜ Kıyı ve Deniz Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner ise olası tsunami olaylarını araştırdıklarını ifade etti. Ahmet Cevdet Yalçıner, proje kapsamında tsunami modelleme, tsunami tehlike analizleri ile baskın haritalarının hazırlanması konusunda çalışma yürüttüklerini anlattı. Yalçıner, “600 kilometreden fazla kıyı şeridi olan İzmir’de, tüm kıyıların haritalanması ve veri tabanına girilmesi sağlandı. Alınabilecek önlemler, modellemeye konulacak bilgiler ortaya çıkarıldı. Saha inceleme noktaları incelenerek veri tabanı düzeltildi. İzmir kıyıları için farklı çalışma alanları belirlendi. Tipik fay zonları tanımlandı. Olası deprem senaryosuna göre tsunaminin İzmir kıyılarına etkisine yönelik kritik senaryolar belirlendi. Ve yapılan modelleme sonucunda kıyılarda hangi bölgelere su basacağı ortaya çıkarıldı. Haritalar tamamlandı. Belediye ve AFAD iş birliğinde hazırlık yapılmalı” diye konuştu.
Yapı stokunun önemine değindi
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise var olan yapı stoku ile ilgili problemleri çözmek için mevcut çalışmaları çok iyi analiz etmenin gerekliliğine vurgu yaptı.
Bütünleşik Deprem Risk Yönetim Sisteminin önemli bir alt bileşeni olacak Deprem Master Planı, katılımcı ve kapsayıcı bir yöntemle oluşturuluyor. Büyükşehir Belediyesi, Deprem Master Planı için altlık oluşturacak yapı envanteri, depremsellik-tsunami araştırması ve mikrobölgeleme etüt çalışmalarını da hızla sürdürüyor.
Yapı envanteri çalışması kapsamında Bayraklı ve Bornova’da 94 bin 773 bina incelendi ve bilimsel yöntemler aracılığıyla deprem etkisindeki davranışına göre önceliklendirilmesi tamamlandı. Çalışma kapsamında aynı zamanda bina kimlik bilgi sistemi de geliştirildi ve envanteri tamamlanan her binaya ait bir kimlik belgesi oluşturuldu. Böylece o bina hakkındaki ruhsat, mimari proje gibi belgeler ile en yakın toplanma alanı gibi bilgilere hızlı ve doğrudan erişim sağlandı. Yapı envanteri çalışmalarına Karşıyaka ilçesi ile devam edilecek.
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ