İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümünden Doç. Dr. Fatih Demircioğlu, Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
''Erken teşhisteki en önemli unsurlar kişinin bu bulgular konusunda bilinçlendirilmesi!''
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen kitle olduğunu belirten İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümünden Doç. Dr. Fatih Demircioğlu, ''Nadiren ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha az görünen diğer bulgular ise memede çekintiler, deride şişlik ve kalınlaşma, deride şekil bozuklukları ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe çökmesi olarak sayılabilir. İleri evre hastalıkta ağrı ve kanlı akıntı da eşlik edebilmektedir. Erken teşhisteki en önemli unsurlar kişinin bu bulgular konusunda bilinçlendirilmesi, risk guruplarının belirlenmesi ve tarama programlarına uyumun arttırılmasıdır.'' şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Fatih Demircioğlu, taramada 3 önemli unsurun bulunduğunu söyleyerek şöyle açıkladı: ''Bunların ilki el ile kendi kendine muayenedir. Kadınların 20 yaşından itibaren her ay memelerini kendi kendine muayene etmesi gerekir. Memenin kendisi, meme başları, koltuk altı ve meme altı bölgeleri muayene edilmesi gereken bölgelerdir. Karşı elin işaret, orta ve yüzük parmağı ile dairesel hareketler şeklinde hafif ve şiddetli basınç uygulayarak tüm bölgeler gözden geçirilmelidir. Ayrıca meme başı hafifçe sıkılarak akıntı gelip gelmediği kontrol edilmelidir. Memede kitle şüphesi, meme cildinde çöküklük, buruşukluk, meme ucunda akıntı ve çukurlaşma, koltuk altında ele gelen lenf bezesi gibi durumlarda mutlaka doktora başvurulmalıdır.''
Tarama programının diğer önemli ayağının ise, Sağlık Bakanlığı tarafından da yürütülen mamografi kontrolleri olduğunun altını çizen Doç. Dr. Fatih Demircioğlu, şunları kaydetti: ''40 yaş üstü kadınlarda yapılacak yıllık mamografi çekimleri son derece önem arz etmekte ve erken tanının en önemli ayağını oluşturmaktadır. Ayrıca yine 40 yaş üstü kadınların, herhangi bir şikâyeti olmaksızın yıllık klinik meme muayenesi de yapılmalıdır.''
''Unutulmaması gerekir ki diğer kanser türleri gibi meme kanseri de tedavi edilebilir bir hastalıktır!''
Uygulanan tarama programının etkin bir şekilde yürütülmesi sayesinde gün geçtikçe meme kanserinin erken tanı oranlarının artığını belirten Doç. Dr. Fatih Demircioğlu, şzlerini şöyle noktaladı: ''Teknolojik gelişmeler ve kanser tedavisinde uzman kadroların uygulayacağı etkin tedaviler sayesinde ise hastalarımızda daha yüksek oranda tam iyileşme elde edilmektedir. Meme kanseri, hiçbir kadının kaderi değildir, erken tanı ile tamamen tedavi edilebilir.''
SANAYİ HABER AJANSI
SANAYİ HABER AJANSI