Ekim’de cari fazla beklenti altında kaldı, 12-aylık cari açık düşüşünü sürdürdü
Ekim’de 186 milyon $ cari fazla verilirken, 12-aylık birikimli açık 51,7 milyar $’dan 50,7 milyar $’a geriledi. Ekim’de 186 milyon $ cari fazla verilirken, bu rakam aynı zamanda medyan beklenti de olan 800 milyon $’lık tahminimizin altında kaldı. Geçen yılın aynı ayında ise 815 milyon $’lık cari dikkate alındığında, 12 aylık birikimli cari açık 51,7 milyar $’dan 50,7 milyar $’a gerilemiş oldu. Ocak-Ekim döneminde ise 40,7 milyar $ cari açık verilirken, geçen yılın aynı döneminde 39,0 milyar $ açık verilmişti.
Rezervlerdeki toparlanma Ekim’de hız kesse de, son 5 aydaki artış 27 milyar $’a ulaştı. Ekim’de 0,2 milyar $’lık cari fazlanın üzerine sermaye hesabı üzerinden 2,8 milyar $’lık giriş yaşandıysa da, net-hata-noksan kanalından gerçekleşen 2,7 milyar $’lık çıkış nedeniyle, resmi rezervlerdeki artış 0,2 milyar $ ile sınırlı kaldı. Böylece, resmi rezervlerde Haziran’dan bu yana gerçekleşen artış tutarı 27,0 milyar $’a ulaştı. Ocak-Mayıs arasında ise resmi rezervlerdeki azalış 38 milyar $’a ulaşmıştı.
Mevduat artışı en önemli finansman kalemi olurken, son aylarda bankacılık sektörünün yurtdışından borçlanmasında önemli artış dikkati çekiyor. Ocak-Ekim dönemine bakıldığında, 40,7 milyar $’lık cari açığa karşılık, sermaye hesabından 38,3 milyar $’lık sermaye girişi olduğu görülüyor. Aradaki farka net-hata-noksan kalemindeki 8,1 milyar $’lık çıkış eklendiğinde, resmi rezervlerdeki azalış 10,7 milyar $ olarak ortaya çıkıyor. Bu dönemde en önemli finansman kalemi olarak 24,8 milyar $’lık mevduat (brüt) artışı öne çıkıyor, ki bu artışın da 13,5 milyar $’ı TCMB’nin mevduatındaki, 11,3 milyar $’ı da bankaların mevduatındaki artıştan kaynaklanıyor. Bunun yanında, yurtdışı kredilerdeki sene başından beri net artış 6,3 milyar $’ı bulurken, bankaların özellikle son 3 ayda yurtdışından borçlanmalarını önemli oranda artırdıkları görülüyor. Bankalar bu son 3 aylık dönemde 3,4 milyar $ net kredi kullanırken (yeniden borçlanma oranı da %187’ye ulaşmış), bunun dışında 1,9 milyar $’lık da tahvil ihracı gerçekleştirmiş. Böylece bankaların 12-aylık birikimli borçlanması uzunca bir süre sonra (Haziran 2021’den beri) ilk kez artıya geçmiş oldu (Grafik 3). Hisse senedi ve tahvillere son dönemdeki yabancı girişlerine bakıldığında, hisse senetlerinden Haziran ve Temmuz’da toplamda 1,8 milyar $’lık girişin ardından, sonraki 3 aylık dönemde 0,8 milyar $’lık çıkışın gerçekleştiği, tahvil piyasasına ise Haziran’dan bu yana 0,5 milyar $’lık giriş gerçekleştiği görülüyor.
12-aylık birikimli cari açıkta düşüş süreci hızlanarak devam edebilir. 12-aylık birikimli cari açık mayıs ayında 60,3 milyar seviyesinde zirve yaptıktan sonra düşüş sürecine girerek, Ekim’de 50,7 milyar $’a geriledi. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı Kasım’daki 5,9 milyar $’lık dış ticaret açığına dayanarak, 1,5 milyar $ civarında bir cari açık bekliyoruz, ki bu durumda 12-aylık birikimli cari açık 48 milyar $ civarına gerilemiş olacak. İç talebin gücünü korumasıyla tüketim ve yatırım malı ithalatında henüz bir gevşeme görmesek de, ilerleyen aylarda özellikle ara malı ithalatındaki geri çekilmeye ve baz etkilerine bağlı olarak, 12-aylık birikim cari açıktaki düşüşün hızlanmasını bekliyoruz. Cari açığın 2023 sonunda 46 milyar $ (GSYH’nin %4,3’ü), ilk çeyrekte 35 milyar $, yaz aylarına gelindiğinde de 30 milyar $ seviyelerine kadar geri çekilmesi mümkün görünüyor. Ancak 2024’ün son döneminde baz etkilerinin terse dönmesiyle beraber, cari açığın yeniden yükselişe geçerek 2024 sonunda kabaca 37 milyar $ (GSYH’nin %3,3’ü) seviyesine ulaşmasını bekliyoruz.
Kaynak Gedik Yatırım
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ