SÜMEYYE YALÇIN- 26.12.2023 – HİBYA – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM grup toplantısında gündeme ilişkin açıklama yaptı.
Özel'in konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Bugün ağır bir atmosferde grup toplantısı yapıyoruz. Peş peşe acı haberler aldık. İlk şehit haberini aldıktan sonra Menemen'de, Şehit Asteğmen Kubilay'ı anma törenindeydim. Bu ülkeyi kuranlara bir kez daha minnet duygularımızı ifade ettik. İzmir'de şehidimizin ailesiyle bir araya geldik.
Şehit babasının söyledikleri şahsım adını Türkiye'yi kuran partinin genel başkanı olmanın gururunu yaşadım. 6 şehidimizin ardından, yine aynı bölgeden 6 şehidimizin haberi daha geldi. Yüreğimiz yandı ve böğrümüze taş oturdu. Hem acıyı yaşadık hem de kahraman ordumuza da milletimize de başsağlığımızı ilettik.
Biz her zaman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin arkasında olduk, her zaman da onların arkasında olmaya devam edeceğiz. Elbette siyasi partiler takındıkları sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundalar. Birileri bir büyük oyunun, algı operasyonunun da akıl sahibi vicdan sahibi olan her birimize hissettirdiler.
Ankara'da birileri alışılmış ezberleri tekrar ettirmekle meşguldüler. Biz 12 askerimizin nasıl şehit olduğunun Meclis'te anlatılmasını, parti gruplarının, Meclis'in, milletimizin bilgilendirilmesini istedik. Farklı farklı bilgiler gelirken bizim bunu istememiz çok normaldi. 12 tane ev gördük, fakir, o fotoğraflara bakarak hepimiz bir şey hissediyorduk.
Öncelikle hepimiz dedik ki 3 gün milli yas ilan edilsin, açılışlar, festivaller iptal edilsin ve bu ülke acıda bir araya gelsin. Ama oralı olmadılar. Bu yetkiyi Suudi kralı öldüğünde 3 gün kullandılar. Bu milletin 12 evladı hayatını kaybedince milli yas ilan edecek bir şey görmüyorlar. İkinci 6 şehidimiz geldiğinde Meclis çalışma halindeydi ama yine bilgilendirme yapılmadı.
Meclis'te başkanvekili bilgilendirme yapmayıp mikrofonu ilettiler. Bir A4 kağıdının altına imza atalım dediler. Milli yas ilan etmediler, ama bir göreviniz var bu kağıdın altına imza atıp hep beraber kınayacağız dediler. Gerekli bilgilendirme yapılmadan sizin sorumluluğunuza ortak olacak sizi meşrulaştıracak hiçbir belgenin altına imza atmayacağız dedik.
Artık sizin istediğiniz kağıtlar üzerine imzalar koyup iktidarın peşinde koşturup, şehitleri bir sonraki habere kadar unutan anlayışla ortaklaşmadık bundan sonra da ortaklaşmayacağız.
Dün bütçe konuşmasında CHP'de farklı düşünenler var, iktidar partisiyle birlikte olmak isteyenler var diyenler baksınlar işte grubumuz burada. Nelerle muhatap olduğumuzu biliyoruz, kimseden korkmuyoruz. 1984'ten beri kaç ortak bildiri imzaladık.
Sonucunda ne elde ettik, neyi başardık, hala niye annelerin gözü yaşlı, babaların yüreğine taş oturmuş. İnsanlar neden şehit cenazesi geldiğinin cevabını istiyor.
CHP'yi hesaba katmayanlar kirli hesaplarını bundan sonra iki kere yapsınlar. 2012'de, 16 şehit vardı. Meclis toplansın dediğimizde AK Parti sözcüsü birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclis toplanmaz dedi. Suudi kralına yas ilan etmeyip, Mehmetçiğe yas ilan etmeyenlerin peşine takılacak bir CHP yoktur, olmayacaktır.
İktidar demokratik değilse, gücünü mutlaklaştırıp, her geçen gün demokrasiden uzaklaşıp faşizme kayıyorsa iktidara sen niye böyle yapıyorsun denmez.
Mikroba neden hastalık yapıyorsun denmez. Sorumluluğumun farkındayım, sorumluluğumuzun farkındayım. CHP onların bildirisine imza koymadı. Biz bu bildiri hazırlanırken, yollayın bildiriyi görelim bile demedik.
Dedik ki bu milletin evlatlarının neden şehit edildiği konuşulmadan biz kimseyle ortaklaşmayız dedik. Yalana bak Ömer Çelik bu yalanı atıyor. Tepki geldikten sonra CHP kendi bildirisini imzaladı dediler. Bakın bu bildiri yayınlandıktan hemen sonra Ali Mahir Başarır söz aldı ve bildirimizi satır satır Meclis'te okuduk.
4 partinin bildirisinin okunduğu dakika ile CHP'nin bildirisinin okunduğu dakika aynıdır. İçerik olarak bizim bildirimiz çok daha ciddidir. Onların bildirisi terörü kınarken, bizim bildirimiz terörü lanetlemektedir. Şehit ailelerine sahip çıkmaktadır bizim bildirimiz. Yaptıkları dezenformasyon, ezberleri bozulmuştur.
CHP'nin bildirisinde PKK yazmıyormuş, çünkü CHP, PKK diyemezmiş. Askerlerimiz şehit olduğunda attığım bildiride PKK terör örgütü dedim.
Sayın Bahçeli PKK'nın adını anmadığımı söyledin, sen öyle bir tweet arıyorsan, işte Recep Tayyip Erdoğan'ın tweeti. Hain arıyorsan burada.
Cevap verilmesi gereken sorular vardır: Bu operasyon amacına ulaşmadıysa neden ulaşmadı? Ulaştıysa da neden oradayız? Optik kameralar yetersizse bu teknik olarak neden giderilmemektedir? 15 Temmuz sonrası kapatılan askeri hastanelerin ardından altın saat denilen süreçte bu hastanelerin olmaması ve yaralı askerlerin kurtarılması sürecinde ne kadar etkili olmuştur? Tek bir Mehmetçik hayatını kaybederek oradan gelmesin.
Teğmen Ramazan Günay'ın İzmir'deki evini ziyaret ettiği gibi memleketim Manisa'da şehit haberini alınca Enis Budak'ın cenaze namazına gittik.
Akhisar Askeri Havalimanı'na gittik. Ailesi, kardeşleriyle birlikte 400'e yakın ailesine mensup yakınlarıyla saatlerce cenazeyi bekledik. Provokasyon bilgisi bize geldi. Özgür Özel gelince slogan atacaksınız dendi. Yöneticilerimize gelen bilgiler var. İsterseniz camiye gelmeyin dediler.
Provokasyon olacak diye kendi memleketimde beni sözde itibarsızlaştırmaya kalkacaklar diye gitmezsem oturduğum koltuğun hakkını verememiş olabilir.
Gaziantep'te çelengimize saldıran AK Parti'nin aday adayı çıkmışsa teker teker her biri ortaya çıkıyor. Benim üzüntüm, bir şehit cenazesini hepimize yakışır biçimde uğurlayamamış olmaktır. Harekete geçirilen güruhun buna izin vermemesidir. Buna tevessül edenlere yazıklar olsun.
Manisa Valisi, Manisa Emniyet Müdürü ve mensuplarına ayrıca hiç üzerlerine düşmezken acılarını yaşamak yerine defalarca arayıp bunu yapanları lanetleyen Budak Ailesi'ne, o koca yürekli insanlara yürekten teşekkür ediyorum.
Elazığ'da Sayın Meral Akşener'in gönderdiği çelengi de parçalamışlar. Ortak bildiriye imza attılar o onların da çelengini parçalıyorlar. Biz 28 tane belgeye imza attık. Onlar genel başkanımızı Çubuk'ta linç etmeye çalıştılar. Anıtkabir'de genel başkanımızın elini havada bıraktılar. Genel başkanımızın önüne kurşun koydular.
Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli çok iyi politikacı ve çok iyi siyasetçi. Ama bunlar kötü insanlar. İmza atınca CHP birlik ve beraberliğin teminatı demek yok. Seçim sathına girince Kandille bizi montajlat, ama yeri gelince Osman Öcalan'dan mektup okut.
Sonra yerli ve milli siyaset. Yere batsın yerliliğin yere batsın milliliğin. Meclis'e giriyorum, basın mensupları mikrofon uzattı, 'Sayın Bahçeli dedi ki CHP ve DEM partiyi dinlemeyeceğim' ne düşünüyorsunuz diye sordular.
Muhalefete muhalefet etmeyeceğimi söyledim. Ama Bahçeli HÜDAPAR'ı dinledi. HÜDAPAR genel başkanı MHP sırasına bakarak eyalet sistemi, federasyon ve özerklik tartışılmalıdır dedi.
Bunlar HÜDAPAR ile ortaklık yapmadılar mı? Hadi Erdoğan, saysın, rabiayı saysın, tek devlet, tek bayrak, tek milleti saysın. Ağzına geleni söyleyen Devlet Bahçeli hadi çık sen anlat bu sistemin olumlu yanlarını.
İttifak ortağınızın söylediği gibi, kimler kimlerle beraber. Bu iktidar herkes bilsin ki devlet değildir. Devletin kanatları iktidarı korumak için değil milleti korumak içindir.
Devletin partisi olmaz. Muhalefet iktidarı meşrulaştırmak için değil yetkinin alındığı halk için, millet için yapılır. Biz bize oy verenlerin saraya oy vermediğini biliyoruz. İktidarı o konforlu alanda rahat bırakmayacağız.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ