Koroner arter hastalıkları, kalbe kan sağlayan damarların tıkanması veya daralması sonucu ortaya çıkar ve kalp krizi gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Bu hastalıklarda en sık başvurulan tedavi yöntemlerinden biri koroner bypass ameliyatı ve koroner stent işlemidir. Ancak, Prof. Dr. Nevrez Koylan’ın uyarısına göre bu işlemler sonrası “motoru sıfırladık” yanılgısına düşmemek gerekir.
Prof. Dr. Koylan, bypass veya stent sonrası iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaların ve yaşam tarzı değişikliklerinin büyük önem taşıdığına vurgu yaparak, kalp sağlığını uzun vadede korumanın sadece tıbbi müdahale ile sınırlı olmadığını belirtmektedir. Başarıyla geçen bir operasyon sonrası, hastaların yaşam tarzlarını yeniden gözden geçirmesi ve sağlıklı alışkanlıklar geliştirmesi gerekmektedir.
Yaşam tarzı değişiklikleri
Prof. Dr. Nevrez Koylan, özellikle kalp sağlığını etkileyen yaşam tarzı faktörlerinin, bu tür cerrahi müdahalelerden sonra tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Sigara ve alkol tüketimi, damar sağlığını olumsuz etkileyen başlıca etmenlerdendir. Sigara damarları daraltarak, stent yerleştirilen veya bypass yapılan damarların tekrar tıkanma riskini artırır. Alkol ise yüksek tansiyona yol açarak kalp üzerindeki yükü artırabilir.
Düzenli fiziksel aktivite, kalp sağlığını destekleyen en önemli unsurlardan biridir. Ancak, ameliyat veya stent işleminden hemen sonra ağır egzersizlere başlanmamalıdır. Doktor kontrolünde yürüyüş gibi hafif fiziksel aktivitelerle başlanmalı ve zamanla egzersizler artırılmalıdır. Egzersiz, kalp kasını güçlendirir, kan dolaşımını iyileştirir ve kilo kontrolüne yardımcı olur.
Sağlıklı beslenme ve ilaç kullanımı
Beslenme düzeni, koroner arter hastalığının tedavisinde ve önlenmesinde hayati bir rol oynar. Prof. Dr. Koylan, bypass veya stent işlemi sonrası hastaların diyetlerini gözden geçirmesi gerektiğini belirtmektedir. Doymuş yağlar, trans yağlar ve aşırı tuz içeren yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bunun yerine, taze sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve yağsız proteinler tüketilmelidir. Özellikle balık, kalp dostu omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir protein kaynağıdır ve düzenli olarak tüketilmelidir.
Ayrıca, Prof. Dr. Koylan, bypass ve stent sonrası verilen ilaçların düzenli kullanımının önemine dikkat çekmektedir. Hastalar, genellikle kan sulandırıcı ilaçlar ve kolesterol düşürücü statinler gibi ilaçlar kullanır. Bu ilaçlar, damarların yeniden tıkanmasını önlemeye yardımcı olur ve kalp krizine karşı koruma sağlar.
Stres yönetimi ve düzenli kontroller
Stres, kalp sağlığı üzerinde olumsuz etki yapabilir ve kan basıncını artırabilir. Prof. Dr. Koylan, hastaların stres yönetimi tekniklerini öğrenmesini ve bunları günlük yaşamlarında uygulamalarını tavsiye ediyor. Meditasyon, yoga ve derin nefes alma egzersizleri gibi teknikler, hem zihinsel hem de fiziksel olarak rahatlama sağlayabilir.
Ayrıca, Prof. Dr. Koylan, bypass veya stent işlemi geçiren kişilerin düzenli doktor kontrollerine gitmelerinin önemini vurgulamaktadır. Kalp sağlığını izlemek, kan basıncı ve kolesterol seviyelerini takip etmek, yeniden oluşabilecek problemleri erken teşhis etmek açısından kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak
Koroner bypass ameliyatı veya stent işlemi, kalp damarlarındaki tıkanıklıkları gidermeye yönelik etkili tedavilerdir. Ancak bu müdahaleler, kalp hastalığının tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez. Prof. Dr. Nevrez Koylan, “motoru sıfırladık” yanılgısına kapılmadan, ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliklerine önem verilmesi gerektiğini belirtiyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve düzenli doktor kontrolleri, kalp sağlığını korumanın en etkili yollarıdır.
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ