Kendisine “tam bir bağımsızlık girişimcisi” diyen Lai Ching-te kısa süre önce Çin’in Taiwan bölgesinin sözde lideri oldu. Lai, “göreve başlama töreninde” yaptığı konuşmada açıkça Taiwan Boğazı’nın iki yakasının birbirine bağlı olmadığını ve Çin’in ana kesiminin “askeri tehdit” yaptığını iddia ederek “dış güçlere dayanarak bağımsızlık arayışında” bulunmaya devam etmeye çalışıyor.
CMG Yorumcusu Ren Jie, kendisine “tam bir bağımsızlık girişimcisi” diyen Lai Ching-te'nin kısa süre önce Çin’in Taiwan bölgesinin sözde lideri olduğunu hatırlattı. Lai'nin, “göreve başlama töreninde” yaptığı konuşmada açıkça Taiwan Boğazı’nın iki yakasının birbirine bağlı olmadığını ve Çin’in ana kesiminin “askeri tehdit” yaptığını iddia ederek “dış güçlere dayanarak bağımsızlık arayışında” bulunmaya devam etmeye çalıştığını belirten CMG Yorumcusu Ren Jie “Bununla birlikte ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Lai’ye kutlama mesajını yolladı, Washinton yönetimi Lai’in “göreve başlama töreni”ne temsilcisini gönderdi. Bu, ABD ve Taiwan yönetimiyle Tek Çin ilkesini ihlal eden yeni bir oyundur, ancak onlar ne kadar çaba gösterirse göstersin, uluslararası toplumun Tek Çin ilkesine bağlı kalmasını sarsmaz.” dedi.
Taiwan'ın Çin’in bölünmez bir parçası olduğunu vurgulayan CMG Yorumcusu Ren Jie, “Lai Ching-te göreve başlama konuşmasında açıkça “iki devlet teorisini” öne sürerek, Taiwan meselesini uluslararasılaştırma girişiminde bulundu, dış güçleri Taiwan Boğazı durumuna karıştırmaya davet etti. ABD’nin bir dizi yanlış sözleri ve eylemleri ise Tek Çin ilkesinin yanı sıra Çin ve ABD arasında imzalanan 3 Ortak Bildiri’yi ciddi bir şekilde ihlal ederek ABD’nin Taiwan bölgesiyle sadece kültürel, ticari ve diğer gayri resmi ilişkilerde bulunmayla ilgili siyasi taahhüdüne aykırı düştü, ayrıca “Taiwan bağımsızlığını” amaçlayan bölücü güçlere yanlış sinyal verdi. Dünya bir daha şu farkındalığa ulaştı: ABD ve Taiwan yönetiminin provakatif girişimleri Taiwan Boğazı’nın barış ve istikrarı için gerçek anlamda bir tehdittir.” ifadelerine yer verdi.
CMG Yorumcusu Ren Jie, bazı analistlerin Lai’nin bu kadar saçma sapan konuşmasının ABD’nin “gizli razı” olmasına bağlı olduğu görüşünde olduğunun altını çizereki şöyle devam etti:
“Analistlere göre ABD uzun zamandır Lai Ching-te’ye güvenmemesine rağmen yine onun ağzından “Taiwan bağımsızlığı” ifadelerini yayarak Çin’in ana kesiminin tepkilerini test etmek istiyor. Özellikle ABD’de bu sene genel seçim yapılacak, bazı ABD’li siyasetçiler “Taiwan kozuyla” oy almak niyetinde. Taiwan meselesi Çin’in temel çıkarlarının tam merkezindedir ve Çin ile ABD arasındaki ilişkilerin siyasi temelinin zeminidir, ikili ilişkilerde aşılmaz kırmızı çizgidir. Geçen kasım ayında Çin ve ABD liderleri arasında San Francisco’da gerçekleşen görüşmede ABD lideri çok açık bir şekilde “Taiwan bağımsızlığını” desteklemeyeceklerini taahhüt etti. Geçen ay iki lider yaptığı telefon görüşmesinde ABD, Tek Çin ilkesine bağlı kalacaklarını yineledi. ABD’nin girişimleri kendisinin iki yüzlülüğünü gösterdi.”
Uluslararası ortama bakıldığında geçen 8 yıl boyunca Taiwan'ın 10 tane sözde diplomatik ilişki kuran ülkeyi kaybettiğini hatırlatan CMG Yorumcusu Ren Jie “ABD ve Taiwan yönetimi ne kadar çaba gösterirse göstersin dünyada sadece bir Çin bulunduğu ve Taiwan’ın Çin’in bir parçası olduğuna ilişkin temel gerçeğini değiştirmez. Dünyanın 183 ülkesinin Çin ile diplomatik ilişki kurmasının Tek Çin ilkesinin dünyanın gönlünün doğrultusunda olduğunu gösteriyor.” dedi.
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ