Türkiye İnsansız Sistemler, Hava Savunma ve Uzay Teknolojilerinde Küresel Rekabete Giriyor

SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve Altınay Savunma Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, Türk savunma sanayiinin son 50 yılda geçirdiği dönüşümü değerlendirerek, Türkiye’nin artık “küresel rekabet dönemine” girdiğini söyledi. Altınay, özellikle insansız sistemler, hava savunma ve uzay teknolojilerinde Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda dünyada söz sahibi olacağını vurguladı.

Türkiye İnsansız Sistemler, Hava Savunma ve Uzay Teknolojilerinde Küresel Rekabete Giriyor
Yayınlama: 08.12.2025
8
A+
A-

“Üç kırılma noktası 50 yıllık dönüşümü getirdi”

Türkiye’nin savunma sanayi yolculuğunu üç kritik aşamayla özetleyen Altınay, ilk kırılma noktasının 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı olduğunu belirtti. “Bu harekât, dışa bağımlılığın ne kadar ağır sonuçlar doğurduğunu ortaya koydu. 1975’te ASELSAN’ın kurulmasıyla elektronik savunma teknolojilerinde yerli adım atıldı” dedi.

İkinci kırılma noktasının 1985’te kurulan Savunma Sanayii Müsteşarlığı olduğunu hatırlatan Altınay, “Bu kurum, Türkiye’nin bilimsel birikimini teknoloji üretimine dönüştürebilecek altyapıyı oluşturdu” diye konuştu.

2000’li yıllarla birlikte girilen üçüncü aşamanın ise platform geliştirme dönemi olduğunu belirten Altınay, “Altay Tankı, ATAK helikopteri, milli gemiler ve Mavi Vatan doktrinini destekleyen platformlar bu dönemin ürünüdür” dedi.

Türkiye İnsansız Sistemler, Hava Savunma ve Uzay Teknolojilerinde Küresel Rekabete Giriyor

“Son 20 yıl icra dönemidir: Bilgi ürüne dönüştü”

Stratejinin bilgi üretimi, istikamet belirleme ve icra olmak üzere üç temel bileşeni olduğunu söyleyen Altınay, Türkiye’nin asıl sıçramasını “icra” döneminde yaptığını vurguladı:

“Son 20 yılda alınan stratejik kararların arkasında güçlü şekilde duruldu. Bilgi ürüne dönüştü, teknoloji yetkinliğimiz küresel ölçekte rekabet edebilir seviyeye geldi.”

Hava savunmada yeni dönem: “Türkiye kendi Çelik Kubbesi’ni kuruyor”

10–15 yıl önce Türkiye’nin hava savunma sistemlerine erişmekte zorlandığını hatırlatan Altınay, bugün gelinen noktayı şöyle özetledi:

“Artık ülkemizi her katmanda koruyabilecek, 100 kilometrelik bir hava savunma şemsiyesi oluşturan ‘Çelik Kubbe’ konseptine sahibiz. Bu, teknolojide egemenlik kazanmanın somut göstergesidir.”

İnsansız sistemlerde ileri adım: Kargo İHA’dan insan taşımaya

Altınay, Altınay Savunma’nın iştiraki DASAL’ın geliştirdiği insansız hava araçlarının Türkiye’nin ulaştığı kapasiteyi gösterdiğini söyledi.
“150 kg yük kaldırabilen, 40 dakika havada kalabilen, 2.000–3.000 metre irtifada görev yapan sistemler geliştiriyoruz. Sivil havacılık mevzuatı tamamlandığında süreç insan taşımaya kadar ilerleyecek” dedi.

Bu teknolojilerin özellikle afet bölgeleri, zorlu coğrafyalar ve acil sağlık lojistiğinde kritik rol oynayacağını vurguladı.

“Türkiye artık ithal eden değil, kendi insanıyla teknoloji üreten ülke”

Savunma sanayinin ekonomik katkısına dikkat çeken Altınay, “Eskiden vergi gelirlerimizi yurt dışından savunma ürünü almaya harcıyorduk. Şimdi aynı ürünleri kendi insan kaynağımızla geliştiriyoruz” dedi.

Yaklaşık 7 milyar dolara yaklaşan ihracatın tamamen yerli firmalarca yapıldığını hatırlatan Altınay, “100 binden fazla nitelikli çalışan bu üretim yapısına katkı sağlıyor. Bu, ülkenin refahını artıran bir yapı” diye konuştu.

“Türkiye’nin geleceği gençlerin elinde: Yüksek teknoloji, yüksek ahlak”

Genç mühendislerin katkısına özel vurgu yapan Altınay, “Türk gençleri dünyanın her yerinde teknoloji üretebilecek kabiliyete sahip. Onların önünü açmak, engelleri kaldırmak bizim görevimiz. Bu ülkenin çocukları yüksek teknolojiyi yüksek ahlakla inşa edecek” ifadelerini kullandı.

SAHA İstanbul’un rolü: İş birliği ve görünürlük

SAHA İstanbul’un sektörde yarattığı en büyük değerin “ekosistemde kim ne yapıyor” sorusunu açık hale getirmek olduğunu belirten Altınay, şunları söyledi:

“49 ilden üyemiz var. Marmara’daki üretim kabiliyetini Ankara merkezli savunma ekosistemine entegre ettik. KOBİ’leri üniversitelerle buluşturuyor, firmaları görünür hale getiriyoruz. SAHA 2026 Fuarı ile şirketleri ulusal ve uluslararası ağlara taşıyoruz.”

Altınay’ın değerlendirmeleri, Türkiye’nin savunma sanayiinde son 20 yılda gerçekleştirdiği ilerlemenin artık küresel rekabet dönemine taşındığını ortaya koyuyor.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

SAVUNMA GAZETESİ

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.