DEREN KOCAMANOĞLU-22.11.2023-HİBYA- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin kasım ayı toplantısına katıldı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi kasım ayı toplantısı, “21'inci Yüzyılın Yüksek Teknoloji ve Yeşil Ekonomiye Dayalı Sanayisini Oluşturmak İçin Devlet-Özel Sektör İş Birliğini Geliştirmenin Önemi” ana gündemi ile İSO Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleşti.
İSO Meclisi kasım ayı toplantısına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz konuk oldu.
Yılmaz, nominal dolar bazında 2002 yılında kişi başı gelirin 3 bin 608 dolarken, 2002’de 10 bin 659 dolara yükseldiğini belirterek, “Satın alma gücü paritesine göre kişi başı gelirimiz 2002 yılında 9 bin 279 dolardı. Geçen yıl itibarıyla 37 bin 455 dolara yükseldi. 20 yılda genel olarak ekonomimiz 5,4 yıllık ortalama büyüdü. Aynı dönemde sanayi sektörümüzün yıllık ortalama büyümesi 6.1 oldu. İmalat sanayimizin büyümesi ise 6,4 gibi yüksek bir oranda gerçekleşti.” dedi.
Orta Vadeli Programı bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumla paylaştığına değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Siyasi iradesini çok net bir şekilde programın arkasına koydu. Dolayısıyla politika belirsizlikleri de ortadan kalktı. Ekonominin bu en önemli boyutu itibarıyla Türkiye farklı bir döneme girmiş oldu. Bu programı yaparken de özel sektörle istişareye büyük önem verdik.” ifadelerini kullandı.
“Cari açığı kalkınmamız önünde bir engel olmaktan çıkarmayı hedefliyoruz”
Yılmaz, turizmde bu yıl 55 milyar doları aşmayı öngördüklerini kaydederek, “Dönem sonunda 70 milyar doları aşacağız. Cari işlemler dengemizi bu yıl yüzde 4’ler civarında olan açığımızı dönem sonunda yüzde 2’ler civarına düşürmeyi, cari açığı kalkınmamız önünde bir engel olmaktan çıkarmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise Türkiye’nin büyük hedeflere sahip bir ülke olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Daha hızlı ve daha kaliteli bir ekonomik büyüme, toplumsal refahın artışı, bürokratik engellerin azaltılması, ihracatımızın artması ve daha nitelikli bir kompozisyona kavuşması sadece iş dünyamızın değil, bu ülkede yaşayan herkesin ortak dilek ve beklentisidir. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde yüksek teknolojili sanayi ürünlerini, yüksek yerlilik oranıyla üretebilmesinin yolu özel sektörü destekleyecek, uzun vadeli, bütüncül ve akılcı politikalardan geçiyor. İşte bu noktada girişimci devlet tezi eşliğinde özel sektör- devlet iş birliği ve üretim ekonomisini destekleyecek yenilikçi finansmanın da önemi ortaya çıkıyor.”
SANAYİ HABER AJANSI
SAVUNMA GAZETESİ