Teknokent Havacılık, Uzay ve Güvenlik Kümelenmesi Dernek Başkanı Bilal Aktaş, SEDEC Sınır ve Anayurt Güvenliği Fuarı ve Konferansı’nın açılış konuşmasında, Türkiye’nin savunma sanayii ve anayurt güvenliği alanında son 20 yılda kaydettiği büyük gelişmeleri ve artan yerlilik oranlarını vurguladı.
Bilal Aktaş, SEDEC’in Türkiye’nin savunma sanayii ve anayurt güvenliği sektöründe uluslararası alanda en kapsamlı B2B ve B2G görüşmelerine ev sahipliği yaptığını belirtti. Bu yılki etkinliğin, Türkiye’nin elde ettiği başarıları sergilemek ve yeni işbirliklerine zemin hazırlamak adına önemli bir platform sunduğunu ifade etti.
2004 yılında yürürlüğe giren “Savunma Sanayii Stratejik Planı’nın, Türkiye’nin kendi savunma sanayiini geliştirme ve bağımsız savunma kapasitesini artırma yolunda önemli bir adım olduğunu belirten Bilal Aktaş, bu planın uygulamaya konulduğu dönemde %20 olan yerlilik oranının, bugün %70’in üzerine çıktığını vurguladı. Bu başarıda, yerli ana yüklenicilerin tercih edilmesi, offset uygulamaları ve Ar-Ge faaliyetlerine sağlanan devlet teşviklerinin büyük rol oynadığını söyledi.
Aktaş, Türk savunma sanayii ürünlerinin bugün dünya genelinde 100’den fazla ülkeye ihraç edildiğini belirtti. Uzak ve Orta Asya’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Latin Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada müşteri bulan bu ürünlerin, sektörün sürdürülebilir büyümesine ve teknolojik gelişimine önemli katkılar sağladığını ifade etti.
Konuşmasında, 105 savunma sanayi Ar-Ge firmasını bünyesinde barındıran Teknokent Havacılık, Uzay ve Güvenlik Kümelenmesi Derneğinin (TSSK) önemine de değinen Aktaş, TSSK’nın savunma sanayiine yönelik inovasyon ve teknoloji geliştirme süreçlerinde kritik bir rol oynadığını söyledi. KOBİ’lerin büyük savunma projelerine katılımını teşvik eden bu yapı, yerli üretim kapasitesini ve teknolojik bağımsızlığı artırmakla kalmayıp, üniversitelerle işbirliği yaparak genç yeteneklerin sektöre kazandırılmasına da büyük katkı sağlıyor.
Aktaş, gelişen teknolojiler doğrultusunda değişen tehdit algısı ve savaş ortamında, TSSK’nın firmalar arasında bilgi ve teknoloji paylaşımını teşvik ederek sinerji yarattığını ve yenilikçi çözümler geliştirilmesine imkan tanıdığını belirtti. Savunma teknolojileri, elektronik sistemler, yazılım geliştirme ve siber güvenlik gibi kritik alanlarda önemli projeler yürütülmekte ve uluslararası rekabet gücü yüksek ürünler geliştirilmektedir.
Türk savunma sanayiinin son 20 yılda kat ettiği yolun, stratejik planlama, devlet destekleri ve inovasyona dayalı bir büyüme modelinin sonucu olduğunu vurgulayan Aktaş, ihracat ve uluslararası işbirliklerinin sürdürülebilir bir savunma sanayi için çok önemli olduğunu belirtti. SEDEC kapsamında ortaya çıkacak yeni işbirliklerinin, Türk savunma sanayiinin uluslararası arenada daha da güçlü bir konuma gelmesine katkı sağlayacağını ifade ederek, tüm katılımcılara başarılı B2B ve B2G görüşmeleri diledi.
Konuşmasının sonunda, katılımcılara teşekkür eden Aktaş, SEDEC 2024’ün, Türkiye’nin savunma sanayiindeki başarılarını pekiştirecek yeni işbirliklerine ve projelere vesile olmasını temenni etti.
Kaynak: SAVUNMA GAZETESİ